siyah beyaz

• bu film, itiraf etmem gereken bir gerçeğin, benim, hiçbir zaman ankara'yı bırakıp gidemeyeceğim gerçeğinin vesikası sanki.
  
  başka bir şehre taşınmak zorunda kalsam da, topuklarım götüme vura vura kaçsam da evet, bu böyle. filmin daha ilk karesindeyken anladım. siyah beyaz benim, beni kendine esir etmiş ankara'm.
  
  10 yıldır her gün geçtiğim yol, üniversitedeyken oturmak istediğim sokak, her boş anımda koşup gittiğim sanat galerileri, sevdiğim sohbetleri edebildiğim kral arkadaşlar, cafe des cafes'nin açılmasını dört gözle beklediğimiz arka bahçesi, balığa gitme hayallerimiz, başka başka hayallerimiz, her defasında keskin tarafından tuttuğumuz aşklar, şarap, jack, bira, rakı, sigara, caz... bir de kaldırımlar.
  belki ömrümde geçmediğim, kırık-dökük, çökmüş, bakımsız ama ezbere bildiğim kaldırımlar.
  ankara işte; mutsuz, huzurlu, kişilikli.
  
  her karesi ince ince düşünülmüş, her karesinde olağanüstü bir ışık olan, her sekansı bir fotoğraf karesi olarak tasarlanmış bir film. diyalogları mis gibi, kasmayan, akıp giden bir film.
  48 saattir sürekli hakkında düşündüğüm film.
  
  ankara'da yaşamamış insanların asla bu filmin ruhunu tam olarak anlayabileceğini sanmıyorum. (burası edit)
  
  oyunculuk mevzusuna gelirsek hiçbir oyuncunun oyunculuğunu negatif yönde eleştiremem zaten. buna hakkım yok bir defa.
  taner birsel var filmde hem... kitlenip iki kelimeyi yan yana getiremediğim, karşıma çıksa ayaklarının dibine düşüp kalabileceğim tek aktör. taner birsel obsesyonum var, evet.
  
  sanırım ben bu filmi birkaç defa daha izleyeceğim, nıç, ı-ıh kesmedi bu beni.
  ama yok spoiler vermeden duramıycam... galiba editler de gelecek.
  
  --- spoiler ---
  erkan can'ın siyah-beyaz çizgili takımı, tespihi ve gözlükleri bana bişeyleri hatırlatacak ama neyi? pamuk prenses 2 olabilir mi?
  --- spoiler ---
  
  --- spoiler ---
  müdavim muzaffer "uzak" özdemir abiyi siz de gördünüz değil mi?
  --- spoiler ---
  
  haaa... doğum günümde gösterime girmesi sebebiyle şapşahane bir doğum günü hediyesi de oldu bana tan... öhmm... siyah beyaz. kutlu olsun.