29 entry daha
  • içinde çok tatlı bir ilkellik barındıran sıcak endonezya adası. pek sanayisi, teknolojisi, 3g'si yok. gelir düzeyi çok düşük, paraları değersiz, dolayısıyla çok ucuz bir memleket. insanlar kendini sanata vermiş; halkın yarısından fazlası ressam, heykeltraş, ağaç oymacısı veya seramik sanatçısı. abarttığımı sanmamakla birlikte türkiye'deki bütün sanat galerilerinin toplamından daha çok sanat galerisine sahiptir diye tahmin ediyorum. eserlerinde daha çok kutsal saydıkları çiçek ve kuş figürleri var veya sırtında şükran sepetiyle tapınmaya giden köylü kadınlar. o kadar sanatçı bir toplum ki; mimarisindeki alengirler itibariyle gördüğüm her evi tapınak sanıyordum ilk başta. evlerin çatıları bahçeleri önü arkası, gezdiğiniz ormanlar, yürüdüğünüz yollar her yer devasa mistik heykellerle kaplı. kaldığımız otelde sigara söndürmek için sağa sola konan uzun küllüklerdeki kumlara bile çiçek figürleri çiziyordu garsonlar, bozuldukça tekrar, bozuldukça tekrar, siz düşünün..

    her yeri tapınak saymaları itibariyle (çoğu kişinin evinin bahçesinde bile kendine ait bir aile tapınağı var) sürekli her yerde tütsü yanıyor. ilk havaalanından çıktığımızda havada bariz bir yanık kokusu hissetmiştim, yanardağdan falan sanmıştım. sonra zamanla o kokuya alışıyorsunuz. ama ilerleyen günlerde yer gök mide bulandırıcı olmaya başlayabiliyor.

    nusa dua'da denize girin, jim baran'da balık yiyin, kinta mani dağlarını görün, bir hindu ayini izleyin, bir de güzel bir yağlıboya resim ve ipek şal almadan dönmeyin. (ipek şalı sahilde yanınıza gelen çingene satıcılardan alın, aynı şal mağazalarda 5 katı fiyatına)
257 entry daha
hesabın var mı? giriş yap