hamam

• filmi çekildiği tarihte izleyip o günkü algıyla yorumlamak önemli.. 12 yıl sonra seyredip yapılacak şu eleştiri, bu kriter dikkate alınarak okunmalı..
  
  -filmde ciddi bir ışık sorunu var.. karanlık hakim olmuş genelde..
  
  -başak köklükaya'nın ilk filmi.. çok taze görünüyor.. keza mehmet günsur da öyle..
  
  -italyan kadın marta (francesca d'aloja), şahika tekand tadında ve çok gizemli.. ayrı bir havası var, 12 yıl sonra bile..
  
  -ferzan özpetek serisine başlayan biri, hamam'dan sonra ikinci filmi harem suare'yi izleyince, ister istemez "bu adam hamamla bozmuş" der..
  
  -filmde italya ile türkiye çok güzel buluşturulmuş.. özpetek'in diğer filmlerinde bu ilişki hiç bu kadar başarılı kurulamıyor..
  
  -filmin istanbul tanıtımı harika, ciddi bir alkışı hak ediyor..
  
  -sofralar da bir o kadar başarılı.. dolmalı akşam yemeği sofrası tepeden müthiş görünüyor..
  
  -tek eksi, mahalle muhabetine.. kadınların balkondan balkona dedikodusu sakil durmuş.. oyunculuk sıfır..
  
  -son not: jenerikte şahnaz çakıralp ismi dikkat çekiyor ama kare kare filmi geriye sardığınızda bir türlü göremiyorsunuz.. bir allahın kulu söylese de hangi sahnede oynadığı bilinse... (bu arada ters akan jenerik, yeni bir şey değil.. özpetek de bu fanteziden çabuk sıyrılıp, diğer filmlerinde bir daha denememiş allahtan...)