61 entry daha
  • 80'lerin başında yapılan filmlere ayrı bir ilgim var. bunun nedenlerinden bazıları das boot, blade runner e.t ve de the thing olarak sıralayabilirim.. herhalde aklımın ilk o dönemde erdiğini düşündüğümde, o devirde geçen her şey mükemmelmiş gibi geliyor.. çocukluğun mükemmelse her şey süper.

    bu bakış açısıyla filmi değerlendirmem, objektif bir yorum yapmam mümkün değil, ama çok seviyorum ben bu filmi.. teknik yeterliliği su götürmez bir gerçek, oyunculuk bakımından eksiklikler olabileceğini kabul ediyorum. orijinal alt yazılısını seyredince ortaya dökülüyor bazı şeyler. üstünü örtüyorum..

    filmin antarktikada geçmesi beni cezbeden en önemli şey.. ilkokul ikide öğretmen atlas alın ulen diye emir vermişti.. biz de aldık tabi.. atlasla ilk tanışmamdı.. akşamları saatlerce atlas okurdum ben, en ilgincime giden yer de antarktikaydı.. şelf nedir diye öğretmene sormuştum.. kadıncağız afalladı kaldı..

    filme dönersek,

    --- spoiler ---
    norveçli ekip bu ufo enkazının bulunduğu çukuru keşfettiğinde o batık kaç yıldır oradaydı sorusu akıllara düşüyor. antartikada gömüyü açmak buzulu kazmak nereden baksan 10 sene sürer. diyelim kayıp ufoyu cıkardılar.. ama ben olsam öyle cillop gibi her tarafı açık hale getirmeye uğraşmam. bunun buz altı taraması, gızıl ötesi berisi kamerası var, topoğrafyayı çıkarıp en yakın kapıdan bodoslama dalarım yatıra..

    ama film görsellik demek.. neyse onu göstereceksiniz kabak gibi.. holivud sistemi.. ekip girdiğinde uzaylı alien'i bulaştırabilecek en az bir canlı yaratığın orada bulunması gerekiyor. eğer bu itneler 10 küsür bin sene yaşıyorlarsa orasını bilemem... demek ki taze bir olayın üzerine norveçliler oraya ilgi göstermişler..

    ulan amerika her boku bilir tezi çürüyor burada.. norveç ne lan?

    --- spoiler ---
235 entry daha
hesabın var mı? giriş yap