28 entry daha
  • 17 ağustos depremzedesiyim. depremden sonra okula birkaç ay geç başlamıştık, okul binası sağlamdı fakat ilk zamanlar çadırda ders görüyorduk. pek ders görüyor sayılmazdık aslında, yüzden fazla sayıda çocuk aynı çadırda gürültü ediyordu ve başımızdaki öğretmen sınav gözetmeni gibi bir şeydi. zaten bu okula alıştırma süreciydi. her neyse o zamandan itibaren bize her gün bi paket unicef bisküvisi vermeye başlamışlardı. o çadırı ve o içinde 6-8 tane bisküvi olan paketi hatırlıyorum çok net, üzerindeki unicef yazısını. aslında çok da gönüllü olmayan iki rehberlik öğretmeni her gün son ders tüm sınıfa hitaben sorular filan sorup rehabilitasyon-rehberlik çalışması yapıyorlardı. o da unicef bünyesinde gerçekleşen bir etkinlikti sanırım. zira bisküvilerin dağıtımı da aynı saate denk düşüyordu. zülfü livanelinin adını bilmediğim bi eseri eşliğinde oturduğumuz sıralardan el kol hareketleriyle güneşe ışık yollama dansı mıydı artık ne boksa onu yapıyorduk. ve resim. düşüncelerimizi, hislerimizi her gün bize verilen ve geri alınan pastel boyalarla kağıda aktarıyorduk. bir gün sınıftan cin fikirli bir arkadaş resim yoluyla gerçek düşüncemizi aktarma fikri attı ortaya ve hepimiz resimleri yan yana getirince "rehberlik dersi istemiyoruz" gibi bişi yazan bir sanat eseri ortaya koyduk. çocukluk işte... bunlar sanırım depremle ilgili en saçma ve en normal sayılabilecek anılarım. ve bunlar kısmen unicef'in hayatımın bir yerinde yer almışlığına dair sayılabilir. o bir paket bisküvi aslında bi çocuk için çok şey ifade ediyordu. belki benim için o kadar çok şey ifade etmedi ama yine de bir paket bisküviydi. nasıl beceriyorlardı aklım almıyor, bayatlamış oluyorlardı genelde. ama önemli olan bu değil. maddi yeterliliklerle ilgili değildir bir çocuğun bir paket bisküviye sevinmesi. ailesinin durumu ne olursa olsun her çocuk böyle abuk subuk şeylere sevinir, hediyedir çünkü. susuzluk, açlık çekmiş; nereye gideceği, nasıl bir hayat sürdüreceği belirsiz birkaç yıl geçirmiş -dile kolay, kıyameti yaşamış bir çocuk için bir paket bisküvi bile çok önemlidir. bugün açlık, susuzluk, kıyamet yaşayan çocukların büyüklerden ne kadar farklı travmatik vaziyetler içinde olduğunu bildiğimden unicef'in ne mühim şeyler yapabilecek kapasiteye sahip olduğunu da biliyorum ve bu kapasiteyi dolu dolu kullanabilmelerini umuyorum.

    bu çocuğun büyümesine de katkın olduğu için teşekkürler unicef ve ona destek veren herkese.
98 entry daha
hesabın var mı? giriş yap