30 entry daha
  • sinemayı çok sevip çok çok film izlesek bile en başlarda seyredilip de üstü çizilmesi gereken "klasik" ayıplar maalesef ki mutlaka oluyor. şahsım adına böyle ayıplar maalesef çok ve onlardan biri de işte bu üçleme. çocukluğumdan beri izlediğim sayısız filmde (hatta çizgi filmlerde) göndermeler yapılmasına, müziklerini hep duymama, hakkında hep okumama ve izlemek için birkaç kez de fırsat bulmama rağmen bir türlü başlayamamıştım. belki de bu türün bizlerin hafızasında yer ettiği şekliyle "pazar sabahı kahvaltı masasında trt1'de izlenen western filmleri" gibi bir pazar günü izlemeye başlamam da pek manidar oldu. üçlemenin bütün filmleri elimde hazır olmasına rağmen kalan ikisini de ağustos ayının sonuna kadar özellikle her pazar sabahı (ya da öğleni *) izlemeyi düşünüyorum.

    üçlemenin ilk ve okuduğum yorumların çoğuna göre de en sade ve sönük filmi. dış mekanlarda geçen gece sekanslarındaki color correction'ın yetersizliği haricinde çekildiği yıl düşünüldüğü zaman yeteri kadar sorunsuz ve bugün bile hâlâ büyük keyifle kendini izleten bir film bence. çok bir olağanüstülüğü yok elbet ama sönük de bulmadım ben hiç. senaryodaki bazı "ama??" dedirten mantıksızlıkları da yılına veriyor ve üstünde durmuyorum elbet. hiç sıkılmadan izlesem de üçlemenin diğer filmlerini görmeden abartmamak için şimdilik "gayet güzel" demeyi yeterli görüyorum. zamanında mahkemelik oldukları yojimbo'yu da bir ara izlemek için bir kenara not düşerek, gelecek pazar tekrar görüşmek üzere diyorum *
60 entry daha
hesabın var mı? giriş yap