morrissey

• seviyorum.
  yalnızlığa dünya üzerindeki 6 milyar insandan farklı olan bakışını seviyorum.
  öfkesini dile getirişini seviyorum. kusmadan, mırıldanarak öfkesini dile getirişine bayılıyorum.
  değerlerine bağlılığını seviyorum. inandıkları uğruna kendini 'beş para etmez' gösterecek ipe sapa gelmez laflar etmekten çekinmeyişini seviyorum.
  sevdiğini anlatma biçimi.. seviyorum. çok seviyorum. bilinmeyene duyduğu o aşkın içinde kendini kaybedip buluşlarını seviyorum...
  karanlığını seviyorum. karanlığının verdiği huzuru, dinginliği seviyorum..
  faşistliğini seviyorum. irish kanını, ingiliz kalbini seviyorum. bir ingilize ait olduğuna inanılamayacak derece sıcak kalbini...
  
  ' morrissey: well, i don’t have much choice. people don’t like me.
  daily telegraph: oh, that’s not true.
  morrissey: it is true!
  daily telegraph: your fans like you.
  morrissey: yes, but they don’t know me, that’s the problem.
  daily telegraph: and if they did know you?
  morrissey: if they did know me… they’d like me even more. '
  
  evet, severdim. hakkında ne öğrensem sevebilecek bir yanını bulabilirdim. böyle hastalıklı bir şey bu adama hissettiğim benim.
  bildiğim bir şey var, buradan onun sesini canlı canlı dinlemeden gitmek istemediğim..
  son olarak olmazsa olmaz bakınız geliyor kendisi için:
  (bkz: morrissey sevgisinden geceleri gizlice ağlamak)