20 entry daha
  • justine ya da erdemin felaketleri...

    marquise de sade'in justine'i sanki voltaire'in candide'inin mustakbel esi gibidir.. her olayda, her şerde bir hayir arar ama her seferinde babayi bulur.. marquise de sade, bu romaninda bize butunuyle kotu bir toplumda erdemin hicbir ise yaramayacagini aciklar.. erdemi kimse benimsemezse o artik gereksiz hale gelir..

    de sade, erdemin, insanin tatmasi gereken bir cok zevkten mahrum kalmasina neden olacagini dusunur ve esasinda erdem daha cok mutsuzluk getirir insana.. mesela zinanin yasak oldugu -erdemsizlik kabul edildigi- bir toplum dusunelim:

    zina yapanlar mutsuz olacaktir cunku mahalle baskisi, kanunlar vs hersey zevklerden korkulmasina neden olacaktir.. zina yapmak isteyenler kötü kabul edilecekleri icin bundan sakinacaklar ya da aceleye getirip butun pozisyonlari yerine getiremeyecekler ustune ustluk bir de kanunen ceza alip mutsuz olacaklar.. cesaret edemeyenlerse zaten bastan mutsuzdurlar.. boylece bu yasa mutsuz bir toplum yaratacaktir.. oysa bir de soyle bir toplum hayal edelim.. oyle bir toplum ki sozlukten falan sevismek isteyenler hemen birbirine yazip bulusup sevsebiliyor olsunlar.. boyle bir toplumda herkes mutludur, zira yapmayanlar ozgur iradeleri ile sevismemeyi tercih ediyorlardir ve bunun mutlulugunu yasarlar, digerlerinin mutlulugunu anlatmak icin almancam yeterli degil.. neyse..

    bilindigi gibi sade beyin fantezileri pek sade degildir ve bu romanda bunlarin bir cok ornegini gorebiliriz.. kirbaclisini, hamilelisini, ensestini,subyanini, analini, tecavuzunu, grubunu, yani envai cesidini anlatiyor.. civiyazilari yayinevininkilerde hic bir sansurde uygulanmamis insan ister istemez taarik oluyor.. ''silahlari kusanmisti, clement'in yaptiklarini yapmaya niyetliydi.. kirbaclama bu keşiş kadar onu da harekete geciriyordu, ama aceleci oldugundan, meslektaşının beni soktugu pozisyon ona yeterli geldi.. duruşumu kontrol etti, keyfini cikardi ve girişini engelleyen iki yarim ayı bir an icin sıkıştırdı; ofke icinde tapinagimin kapilarina dayandi, az sonra sunaktaydi.. severino'dan cok daha siddetle saldirdigindan actigi patika daha genisti.. karsi koyamayacagim hareketlerle uzerinde hizla gidip gelmemi sagliyordu, bulundugu yerin efendisi olmaktan memnun olmayan bir herkul'un daha cok guc uygulayarak herseyi tuzla buz etmek istemesi gibi bir hali vardi'' daha fazla devam edemiycem..

    yani iste boyle denişik denişik fentezilerin arasinda inanilmaz felsefelerin bulunmasi kitabi bir solukta okumami saglamisti.. nedir bu felsefeler anlatalim: mesela iyilik konusundaki -ki ben bu konuda · gottfried wilhelm leibniz/#21422358ciyimdir- dusunceleri ilginctir.. dogada iyiligin bulunmadigini savunur, dogada kurdun kuzuya tuzaklari vardir.. iyilik kolenin efendisini sakinlestirmek ve ona daha yumsak davranmasini saglamak icin kullandigi zayiflara ozgu bir karakterdir.. mesela pismanlik konusu: pismanlik onu yok etme cesareti gosteremeyecek kadar cekingen ruhlarin homurdanmalaridir.. yalnizca yapmaya alisik olmadigimiz seylerden pismanlik duyariz, onu sik sik yaparsak bu duygu yok olur..

    mesela tanri konusu: kotuluklerin olmasi tanrinin olmadiginin gostergesidir.. varsa ya barbardir yada bunlari onleyemeyecek kadar acizdir.. ama bu konuda bence gottfried wilhelm leibniz/#21422358 haklidir.. de sade'in romandaki felsefelerinden en onemlisi ise suc hakkinda olanlaridir.. turgenyev, dostoyevski'yi suc ve cezanin (bkz: · prestupleniye i nakazaniye/#24474021) konusunu burdan araklamakla suclar.. cunku binlerce kisiyi kurtarmak icin bir kisinin kurban edilebileceginden, sucun doganin bir gerekliligi kabul edildiginde sonrasindaki pismanligin da yenilebileceginden bahseder.. bu durum raskolnikov'un napolyon'lugunda kendini gosterir..

    hadi madem · prestupleniye i nakazaniye/#24474021i okumaya gecelim..

    öle.
14 entry daha
hesabın var mı? giriş yap