364 entry daha
  • büyülendiğim şehir... insan kendisini gerçekten o gothic dönemin içinde hissediveriyor, masal gibi, soğuğa rağmen o kadar mutlu oluyorsunuz ki, gündelik hayata dair her şeyi unutyorsunuz... bu şehre vasat diyen, gerçekten estetik algısından yoksun olsa gerek... gördüğüm şehirler içinde, bana en büyüleyici geleni prag oldu..

    köprüler şehri, nehrini ve köprülerini izlemesi gündüz ayrı güzeli gece ayrı güzel.. ve bence çok romantik, mesela romantizm arıyorsanız paris'e değil, prag'a gidin.. charles bridge'te sevdicekle elele yürüyün, jazz yapan sokak müzisyenlerine para vermeyi unutmayın ki, hep orada çalan birileri olsun, siz de sevdiceğinizin gözlerinin içine bakarak dans edebilesiniz...

    aslında ne kadar muhteşem olduğunu anlatmaya kelimeler yetmeyecek. o yüzden burada kesiyorum. ancak görerek anlaşılabilecek bir şehir... o yüzden, gideceklere pratik tavsiyeler vereyim ben iyisi mi...

    - hostel tyn'de kaldın. başka hiçbir yer aramaya zahmet etmeyin, zira o old town square var ya, hani astronomik saat kulesi'nin filan olduğu, işte onun 2 sokak arkası, bir şeyinizi unutsanız dönüp almaya üşenmeyeceğiniz kadar yakın, hiç bir yere metro kullanmaya ihtiyacınız kalmaz, üstelik çok temiz, çok düzgün. fiyatı ise komik, dormlar 9 euro, private roomlar 18 euro. şaka gibi... o merkezilikte, o temizlikte bir yerin o kadar ucuz olması olağanüstü... yalnız hostelci amca ile teyzeye dikkat, önceden internetten yer ayırtın, yoksa pahalıya çakmayı deniyorlar.

    - döviz bozdururken azami dikkat edin, onaylatın, "bak 100 euro vericem şimdi rate 25 üzerinden, yani 2500 kron vericen di mi?" deyin, direkt çakmaya çalışıyorlar, aman aman! bir de, hafta içi gittiyseniz, bolca para bozdurun, hafta sonu tüm turistler şehre aktığı için rate'i düşürüyorlar, zararlı çıkmayın.

    - meydandaki kafeler, restoranlar çok pahalı, pek gerek yok, ara sokaklardaki yerler de gayet şık, hatta konseptli falan, çekinmeyin dalın. charles bridge'i geçtikten sonra daha az turistik yerler var, daha şıklar hem, oralarda yiyin. kallavi bir akşam yemeği bile yeseniz, en fazla adam başı 400-500 kron tutar.

    - şehirde heeeeer yerde şubesi bulunan manufaktura diye el yapımı şeyler zaten bir mağaza zinciri var. girin ordan hediyelik alın, klişe hediyelikler yerine prag reçeteleri uyarınca hazırlanmış şuruplar, el yapımı sabunlar, örtüler, tahtadan oyma eski zaman işi oyuncaklar var, hem çok güzel, hem farklı, hem de uygun fiyatlılar...

    - prag'a gelip kristal almadan dönmek istemiyorsanız ve fakat kristalden anlamıyorsanız basit bir trik kullanın, iki kadehin ağzını yavaşça birbirine çarptırın, hakiki kristalden çok temiz, berrak ve saniyelerce süren bir "çınnnnnn" sesi gelir, gelmiyorsa bırakın onları yerine, turist işi onlar... (yalnız çocukken evdeki kristallerden ses çıkartıcam diye benim yaptığım gibi yapmayın, yumurta tokuşturur gibi tokuşturmayın, kırılırlar, yavaşçacık çarptırın.)

    - meydandaki at arabasıyla tur yaptıran amca ve teyzeler fiyat kırmıyor, 2 kişi de olsanız 800 kron alıyorlar. orada melül melül bakınan başka çiftler varsa anlaşın binin, yoksa boşuna uğraşmayın 800 kron'dan aşağı inmiyorlar, anlaşmışlar.

    - "19. yy. sonu-20. yy. başında yaşamış yazarlar, çizerler, entellektüeller nerede takılıyormuş?" derseniz ve onlardan biri gibi hissetmek isterseniz, 3 tane cafe var, cave savoy, cafe louvre, cafe imperial. evet dönemin etkisiyle üçü de fransız isimli. meşhur powder tower'ı geçince, namesti republic'ten ileriye devam edin, orada cafe imperial'i bulabilirsiniz. evet pahalı, fakat çok şık bir kahvaltı veya kahve-tatlı molası yeri.. sevdicekle iyi gider, nezih ve romantik...

    - sokak müzisyenleri kesinlikle çok başarılı bu şehrin. müze gezmek için koşuştururken zaman ayırıp biraz onları dinleyin, şehrin ruhunu yansıtmak açısından müzelerden daha başarılılar tabii ki...

    - müze demişken değişik değişik konseptli, küçük küçük bir sürü müze var.. ulusal müze çok büyük, sağlam zaman lazım, kafka müzesi zaten meşhur, onun dışında komünizm müzesi, oyuncak müzesi(prag kalesi'nin olduğu yerde, alandan aşağı inerken solda, sorarsanız gösterirler, bence muhakkak gezin), seks makineleri müzesi gibi değişik bir sürü müze var, yalnız çoğu müzenin girişi pahalı, haberiniz olsun.

    - ve tabii prag katedrali ve prag kalesi... katedrale, kiliseye, saraya, kaleye, golden lane'e filan girebilmek için ihtiyacınız olan bilet tourist information'da satılıyor hemen girişte, ordan bilet almayı unutursanız meydanın taaa sonuna varmışken kilisenin biletli olduğunu öğrenip geri yürümeniz gerekir. o yüzden en baştan biletinizi alın. kısa tur- uzun tur gibi seçenekleri var, kısa tur dediği, katedral, bazilika, eski saray, golden lane gibi en gerekli şeyleri içeriyor, yeterli olabilir. 26 yaşına kadarki öğrenciler için yarı fiyat uygulaması var, 125 kron. bir de, katedral filan her zaman açık olmuyor, bazı aylarda kapalı, ayrıca gün içerisinde sadece belli saatlerde ziyarete açık (mesela benim gittiğim gün 13:00- 15:20 arası açıktı) gitmeden sorun öğrenin, gidişinizi ona göre ayarlamanız gerekebilir.

    - golden lane gerçekten çok güzel, küçük küçük evleri terzi, aktar, demirci evi gibi konseptlerle dekore etmişler, çok hoş, çok sevimli... ayrıca meşhur kafka evi de burada (22 numara), ama açıkçası kafka'yı o kadar sömürüyorlar ki prag'da, sinir olabilirsiniz. kuklası, bardağı, tişörtü, boxerı, şapkası, defteri, magneti, bardak altlığı derken içiniz sıkılıyor... pehey...

    - ha bir de, eski şehir meydanındaki o muhteşem kuleli kiliseye nasıl girileceğini bir türlü bulamıyorsanız, yüzünüzü kiliseye dönün, solunuzda kalan sokağa girin, hemen girer girmez sağdaki müzik dükkanına dalın (evet ilginç ama kiliseye dışarıdan giriş yok) zaten küçücük bir dükkan, onun içinden ufak bir avluya varacaksınız, kilisenin girişi o avludan. resmen saklamışlar, yeterince azmetmeyen bulamasın diye... sorduk bulduk. azmedin, girin, içi katedral'den daha ihtişamlı, altın yaldıza, mermere boğmuşlar, etkilenmemek mümkün değil.. ha tabii katedral dış görüntüsüyle zaten oracıkta bitiriveriyor insanı, o ayrı...

    - astronomik saat kulesi'ne çıkış ücreti 50 kron, çıkmak için asansör de var.

    - gitmişken muhakkak soğan çorbası için, bulabilirseniz balkabağı çorbası deneyin (ben maalesef bulamadım, herhalde zamanı değildi) ördek yiyin, kaz da deneyin, gulaş, üstüne sacher tort ve strudel yiyin ağzınız tatlansın..

    - armut likörü olanbecherovka için, yalnız likör dediğime bakmayın, sağlam alkollü (%50 miydi neydi), sizi sıcacık tutar. zaten tedavi amaçlı da kullanılan bir meretmiş, envai çeşit dağdan toplanmış ot içeriyor. ucuz da hem... (limonlusu da varmış deyolar, nen denk gelmeden, giden onu da arasın bulsun) bir de sağda solda bolca sıcak şarap satıyorlar, hepsi de gayet güzel, üşümüşken hayat kurtarıcı oluyorlar, bol bol için sıcak tutar, boğazınızı yumuşatır...

    - garsonlar müthiş kaba olabiliyorlar, şaşırmayın, hazırlıklı olun, sinirinizi bozmayın. genel olarak herkes asık suratlı zaten. herhalde yaşam zorluğu üstüne bitmek bilmez turist akınları sebebiyle böyleler, yapacak bir şey yok... siz şehre odaklanın.

    - yahudi mahallesi küçücük, eski şehir meydanında sırtınızı kilise kulelerine verdiniz mi sağ tarafınızda kalıyor, beş dakika yürüseniz varırsınız, burada bir sinagog ve kafka heykeli var, at arabasıyla tur yaparsanız önünden de geçiyorlar...

    - tüm bunları yaparken çok koşturmayın ama bence, biraz şehri solumaya, avare avare gezmeye vakit bırakın. mesela yere çökün katedralin olağanüstü, dantel gibi kulelerini izleyin gece aydınlatılmışken.. köprüden nehre bakın.. sokakların hepsi çok güzel, az kaybolun... mağazalara dalın çıkın, kahve için, çay için, biralarını deneyin (benim gibi bira sevmeyenin bile seveceği biaları var)...

    kısaca bu şehrin havası öyle güzel ki, hem yapacak şey bitmiyor, hem de koşturmadan tadı daha güzel çıkıyor... bir kez gittikten sonra, muhtemelen bir kez daha gitmek isteyeceksiniz, zaten bir kerede kendini bitirtmeyecek prag, hatta korkarım beş defa bile gitseniz, hala geride yapacak çok şey kalacak...

    imkanınız varsa, muhakkak gezin görün... bohemia'nın kalbi, altın şehir...
1239 entry daha
hesabın var mı? giriş yap