teleme

• ben yeni ogrendim!
  
  babam cocukken, cocukluk koylerde yaz tatili gecirmek demekken, kesfetmis teleme'yi. bir halası varmıs, nur icinde yatsın. babam halasını cok severmis. yazın bir ayını halasının koyunde bir ayını da amcasının koyunde gecirirmis. zira rahmetli dedemde babaannemde en kucuk olanmıs, babamda ailenin en kucugu, hal boyle olunca babam paylasılamazmıs.
  
  yine bir yaz ayında babamın rahmetli halası sabah ezanında uyanır babacıgımı kaldırırmıs. kalk dermis, su incirden olmamıslarından uc tane kopar da gel bakalım. babam kosa kosa bahceye cıkar uc tane olmamıs incir koparır gelirmis. halası keciyi sagarmıs, sagdıgı keci sutunu kucuk bir tasa koyarmıs, icine de o olmamıs uc inciri atar, sadece bir kez donduruverirmis kasıkla. sut pismeden, cig iken. iste bu mucizevi incirler cig keci sutunu mayalar tatlımsı bir hale getirirmis. babamın dedigine gore kaymaktan daha lezzetli bir sey cıkarmıs ortaya.
  
  dusundum tasındım, babam ne sanslı bir cocukmus. babama da dedim hatta, ah babacıgım dedim; biz simdi babaannemin deyimi ile tesekkurler hanımlar- rahmetli babaannem modern kadın'a bu tamlamayı kullanırdı- sutun cigligi bir yana, icerdigi enzimler uzerine kafa patlatıyor, pastorize sut mu daha iyidir, yoksa uht sut mu deyip bu konu uzerine saatlerce konusabiliyoruz, dedim. sen ne sanslıymıssın dedim. teleme bir yana, bir keciyi yakından gormus hatta dahi sutunun icine inciri sen kendi ellerinle toplamıssın dedim.
  
  icimden, benim ilk kez bir keciyi yakından gormem yirmi dort yasıma tekabul ediyor diye dusunuverdim iki dakikada hatta. sonra babamın cocuklugu ile kendi cocuklarımın cocuklugunu kıyasladım,,
  
  uzuluverdim.
  degil teleme yemek, ilk kez bir keciyi hayvanat bahcesinde gordu minnolar.
  
  oyle iste sevgili sozluk,
  olmeden once yenmesi gerekenler listeme girmistir teleme vessellam.
  hem benim, hem cocuklarımın,
  insallah nasip olur.