7 entry daha
  • "ne demek istiyorsun? sen beni artik sevmiyor musun?" diye avaz avaz bagiriyordu. ucuz bir motel odasinin pespaye carsafli yataginin kenarina tunemis, islemeli bir mendili ince yuzune bastirmisti. sicim gibi inen goz yaslarini dindirmeye calisiyordu, mendili ruj ve rimel izlerine bulanmisti. kirli pencereden gordugum karsi sokaktaki lambanin titreyen neon isigi dikkatimi dagitiyordu. beni sehrin disindaki bu unutulmus motelde nasil buldugunu bilmiyordum. eski bir is arkadasimin da dedigi gibi, takintili kadinlar her seye kadirdi.

    hafifce egilip beyaz elbisesinin etegini kaldirdi ve beni butun bu dertlere sokmus ince bileklerini ve uzun, sekilli bacaklarini gosterdi. bacaklarinin birinin sag tarafina siyah bir murekkeple adim islenmisti. sirtimdan soguk terler bosandi. "bu kadini taniyamiyorum artik" diye dusundum kendi kendime. "nerede yanlis yaptim? nasil yaptim?" yasli gozleriyle beni suzuyordu. nasil tepki verecegimi bilmiyordum.

    kosedeki sandalyeyi cekip oturdum. sapkamin siperini asagiya cekip bir sigara yaktim, dumani icime cektim. uzerime bir rahatlik geldi. o ise hala bir seyler soylememi bekliyordu. yavasca saldigim duman lambanin sari isiginda donerek desenler yaratiyor, yipranmis duvar kagidinda golgeler olusturuyordu.

    "bebegim", dedim, sahip oldugum en yumusak sesle. "aşk bu. kızılötesi, yaralı müzesi. hareket edemem". gozlerine baktim. "simdi siktir git"

    [eksi sozluk noir sundu]
284 entry daha
hesabın var mı? giriş yap