• kıyafete çok para harcayan kadınlarla karıştırılmaması gereken, kazandığı paranın büyük bölümünü kıyafete yatıran bundan da zerrece gocunmayan kadınlardır bunlar. eskilerin bir lafı vardır “çocuğun yediği helal, giydiği haram” diye. bu kadınlarda bu laf tersine işler. kredi kartının minimum tutarını öder, telefon faturasını annesine babasına yıkar, o ay pazara bir gün eksik gider ama mango’da gördüğü etekleri fırfırlı, canlı renkli bahar eteğini kaçırmaz. ayda beslenmeye harcadığı paranın on katını kıyafete verir de şöyle bir dönüp bakmaz arkasına zara’dan aldığım bu triko fazla mı? diye.

    yeni aldığı kıyafetleri annesinden, sevgilisinden özenle gizler. yeni kıyafetlerini “aa görmedin mi bu eski ya, çok giymiyorum” diye itekler. çünkü ailesi, sevgilisi, eşi, dostu onun bu kıyafet harcamalarını sürekli eleştirir. haftanın her günü bambaşka kombinlerle işe gitmeye, zara’dan, mango’dan, koton’dan, bershka’dan aldığı kıyafetleri anlatmaya doyamaz. ay kız çok para vermişsin diyenlere, olacak o kadar network kızım boru mu? diye cevap vermekten imtina etmez.

    sözün özü böyle kızlarla evlenilmez. bir trikoya 250 lira veren, bir ayakkabı için 800 lirayı gözden çıkaran, bunu yaptıktan sonra içinde zerre pişmanlık olmayan kızla evlenilmez. kendi maaşını kıyafete yatırır, eve zerre katkısı olmaz, bununla da yetinmeyip sizden aldığı ek kartı da borca boğar. iyi giyinen ama açlıktan ağzı kokan bir kadın istiyorsanız bilemem tabi.
9 entry daha
hesabın var mı? giriş yap