12 entry daha
  • trakyalı ozan.. hikayesi şöyle rivayet olunur;

    dağ ve su perilerini kovalamaktan hoşlanan, tarım ve hayvancılıkla ilgili bilgilerin hepsini bilen, zeytincilik, hayvancılık ve özellikle de arıcılıkta üstüne olmayan aristaios günün birinde ozan orpheus'un karısı eurydice'nin peşine takılmış, kaçarken eurydice'nin ayağını yılan sokmuş, güzel kadın düşüp ölmüş.. tanrılar da aristaios'u cezalandırmak için salgın düşürmüşler arı kovanlarına, arılarının hepsi ölmüş...
    eurydice'nin ölümünün ardından, orpheus öyle dokunaklı ağıtlarla dile getirmiş ki yasını, tanrılar acımış ona, gel demişler hades'ten geri al sevdiğini, ama gün ışığına varıncaya dek dönüp de bakmak yok yüzüne, yoksa eurydice duman olur gider. .öyle yapmış orpheus, karanlıkta yokuş yukarı çıkıyormuş, ardında bir gölge, bir hışırtı duyuyormuş, eurydice mi değil mi? dayanamamış, dönüp bakmış bir çırpı, o an geri dönmüş karaltı ağlaya ağlaya.. orpheus gelmiş gene ormanlarına, ama sesi de ses değilmiş artık, sızlar inlermiş yellerle. trakya kadınları kızmışlar bu haline, neden biz değil de ille eurydice diye. öylesine kabarmış öfkeleri bu yaban dişilerinin ki, yırtmışlar parçalamışlar orpheus'u, atmışlar kollarını, bacaklarını, gövdesini, başını meric nehri'ne.. başı, kolu, gövdesi de sularla akarken ozanın, eurydice, eurydice diye çağırıyormuş sesi..
94 entry daha
hesabın var mı? giriş yap