• adını özellikle no man's land ile duyuran yönetmen danis tanovic'in son filmi. "bir hurdacının hayatı" adıyla 32. uluslararası istanbul film festivali programında gösterilen ve 2012 berlin jüri büyük ödülü ile en iyi erkek oyuncu (n. mujic) ödüllerini alan bu filmin kısa özeti şöyle;

    "olağanüstü bir cesaret ve umut öyküsü anlatan, danis tanovic´in bu son dramının kahramanları, kendilerini oynayan amatör oyuncular. nazif, hurda demir toplayarak hayatını güç bela kazanmaktadır. eşi düşük yaptığında hastane, bebeğin alınması için gereken ameliyat için o kadar yüksek bir meblağ talep eder ki sigortaları olmadığı için ameliyat olmadan kasabalarına dönmek zorunda kalırlar. belli ki nazif on gün boyunca daha çok çalışarak eşinin hayatını kurtarmak için daha fazla hurda demir toplayacaktır. nazif ve eşi senada, on gün boyunca çağdaş dünyanın her türlü baskısına ve umursamazlığına maruz kalacaklardır. danis tanovic´in 2001 yılında oscar alan filmi no man's land / tarafsız bölge ve cirkus columbia / güzel bir hayat düşlerken ile hell / cehennem´i izleyen bu dokunaklı dramı, şubat ayında yapılan berlinale´de prömiyerini gerçekleştirdi. "bu film, gerçek olayları beyazperdeye taşımaktadır. filmin asıl amacı, bosna hersek´te, roman toplumu özelinde azınlıkların maruz kaldığı ayrımcılığı göz önüne sermektir. aramızda iyi insanlar olduğu sürece hiçbir sistem insanlık dışı değildir." - danis tanovic"

    filmde öyle bir detay vardı ki, dikkatimi en çok o çekti. nazif; o yoklukta, o çaresizlikte ve o zor koşullarda kendisine ve eşine yardım eden kim varsa; köydeki arkadaşları, hastanedeki doktor ve hemşire, köye gelen elektrik teknisyenleri, kayınvalidesi, yengesi... işte kim varsa, hepsine; "tanrı sizi korusun" diyor, film boyunca ve en içten, en derinden. tanrı'nın onlardan yardımlarını esirgemeyen insanların yanında olmasını dileyen aynı nazif, bir türlü kendi yanında hissedemediği aynı tanrı'ya ise bakın nasıl sesleniyor;

    "tanrım, neden hep fakirlere eziyet ediyorsun?"
9 entry daha
hesabın var mı? giriş yap