3 entry daha
  • hadi o zaman;

    pulbiber mahallesini tanıyalım

    mahallemizde durmadan darbuka çalıyorlar
    erkes nedense asan'dan hamile
    düm-tek çocuklar doğuracak kadınlar bahara
    burada aşklar fena şehla, şahane aşkları
    incesinden sosyeteye bırakıyorlar.
    acı yok bizim mahallede sanki hiç olmamış
    yalnız şarkılara fazla pulbiber atıyorlar.
    "kimbilir" çocuklar doğacak bahara
    babası canı cehenneme çocuklar
    pulbiber taneleri yapışmış dudaklarına
    saate bakıyorum düm-tek düm-tek ilerliyor
    baharat kavanozunda bir akrep buluyorum kimsesiz
    küfrediyor yelkovana, bensiz ne cehenneme gitti bu hayta!
    karaköy vapuru bize uğramadan gitmiyor asla
    bir elma tıkıp ağzına yolluyoruz, çok bağırmasın maksat
    sebepsiz kederlerdeyiz leman'la
    bağırıyoruz esasında sustuğumuzda
    düdüğüz biz, düdük, valla billa!

    iki yaşlı ve iki başlı iki gövel ördek gibi
    gölümüzde yüzüyoruz kanımızdan canımızdan
    mahalleli pulbiber ekiyor suyumuza
    nilüferler gibi açılıyor taneleri.
    güzel ve ağırdılar diyecekler
    oysa paytak ve kırmızı kanatlıyız
    bizim familya uçar, uçarıdır, uçacağız...

    yanlış da olsa fiiller için çekici bir kadınım

    pulbiber mahallesinin düm-tek tarihinde
    acıdan sızlarken burnumuzun direği
    morarmış çarşaflarımızı bayrak diye asardık
    dokunsalar dağılırdı iyi pişmiş kurabiyeler gibi kalbimiz
    kıtırdı ve çıtırdı
    nedense iki kuşun ismine benzerdi kalbimiz
    biz böyleydik işte, lezzetimiz de böyle... böyle... böyle

    bu mahalleye cenevizlilerden kalmışım
    bir elli altı santimlik bir kule olarak
    ferman tarihinse
    göğe doğru uzanan bu beden de bizimdir icabında.
13 entry daha
hesabın var mı? giriş yap