1102 entry daha
  • emevi ve osmanli torunlarinin hic bir zaman anlayamayacagi kutsal kitaptir. kuran-i kerim'in zaten sadece ehl-i beyt tarafindan tamamen dogru anlasilabilecegi peygamber tarafindan da belirtilmisti.* bu nedenle hz. muhammed, hz. ali ve diger tum ehli beyti takip edip dogru yoldan giden gercek muminler, kuranin dogru tefsirlerine ve sadece peygamber ve ehlibeyt tarafindan bilinen tevil yontemlerine haiz oldular ve gercek islami uygulayabildiler.

    emevi kulturunu hz. muhammed'in kulturu diye adlandirip takip eden ve sonradan insanlara eziyet ederek, bu kulturu zorla yayan kisiler ise kuran'i hic bir zaman dogru yorumlayamamislardir ve ne demek istedigini anlamamislardir, bu nedenle surekli inandiklari dinde celiski ve tahrif bulmak mumkundur. zira gercekleri tahrif ede ede bugunlere kadar gelmistir; bu inanc gucunu tarih boyunca yobazliktan, cehaletten ve insanlari kandirmaktan alir. *

    peygamberin de dedigi gibi ehlibeyt her devirde (emeviler yani su anki sunnilerin inanc atalari tarafindan katledilmedikleri sure boyunca) tevil veya ezoterik yorum yoluyla vahiylerdeki ve ayetlerdeki gercek anlamlari aciklamaktaydilar ve bunlari cevrelerindeki gercek musluman ve muminlerle paylasmaktaydilar. ehli beyt'in yaninda yer almayip, sufizm ve batinilik elementlerine sahip olmayan inanclar bu acidan sinifta kalmislardir.

    (bkz: ehl-i sünnet ve'l-cemaat)

    nasil ki "yahudiler ahir zaman peygamberinin yahudi olmayıp araplardan olduğunu öğrenince bunu içlerine sindiremediler ve ilgili ayetleri tahrif ettiler" ve nasil ki "bunu anlamak sanırız çok zor olmasa gerekir" sunniler de islam icin -maalesef ki- ayni bariz tahrifi yapmislardir.

    *(bkz: #35132116)

    hz muhammed'in olumunden sonra gercekler malum kisiler tarafindan da bilinmekle beraber,hz. ali'nin hilafetine dair ehl-i sunnet kitaplarinda bir cok kesin deliller mevcuttur. fakat ehl-i sunnet, ashabin makamini korumak icin olayları ve delilleri tevil ve tahrif yoluna gitmistir.

    hz. muhammed soyle buyurmustur: "ey insanlar ben sizin aranizda, uydugunuzda asla sapmayacaginiz iki seyi birakiyorum; allah'in kitabini -o kitapta hidayet ve nur vardir- ve kendi akrabalarimdan olan ehlibeyt'imi". ve yine buyurmustur ki: "yakinda rabbimin elcisi gelir ve ben hakkin davetine icabet ederim. ben sizin icerinizde iki degerli ve agir sey birakiyorum; onlarin biri allah'in kitabidir ki onda hidayet ve nur vardir, digeri de, ehlibeyt'imdir."
    [kaynaklar: sahih'i muslim, bab'i fezail'i ali(a.s) c. 5. s. 122. - sahih'i tirmizi, c. 5. s.328. - mustedrek'i hakim, c. 3. s. 148. - musned'i imam ahmed ibn'i hanbel c. 3. s.17.].

    huseyin heykel, hicri 1354 senesinde yayinlanan hz. muhammed'in hayati adli eserinin birinci baskisinda (sayfa 104) de yukarida bahsettigimiz hadisleri eksiksiz nakletmistir. ama ayni kitabin ikinci baskisinda ve ondan sonraki baskilarinda hadisin "benden sonra (ali) benim vasim ve halifemdir", cumlesini atmistir. ne kadar ilginc degil mi? yine taberi'nin tefsirinin 19. cilt 121. sayfasinda yeralan bu hadisin ayni cumlesi sozkonusu kitabin son baskilarindan cikarilmis ve yerine "bu benim kardesimdir" cumlesi konulmus ve baska seyler eklenmistir. ama bu iyi niyetli olmayan kisiler, ayni cumleyi teberi'nin kendi tarihinde (c. 2. s. 319) eksiksiz nakletmis oldugunu farketmemisler. bu tur yollarla yillar boyunca hakikatleri gizlemeye veya tahrif etmeye calisiyorlar.

    hz. muhammed insanlari terk ettigi anda * hz. ali ve cevresindeki gercek muslumanlar hz. muhammed'in olumu ve cenazesi ile ilgilenirken, gozunu otorite ve ustunluk burumus ebubekir bu sirada kendini halife ilan edip * biat edilmesini soylemistir . gelin gorun ki bir cok onemli sahabe ebubekir'e biat etmemistir.
    [kaynaklar: tarih'i teberi - tarihi ibni esir - tarih'i hulefa, tarih'ul hemis. el'istiyab ve ebubekir'in biatını yazan her tarih.].

    maalesef ki ebubekir zamaninda baslayan ve ilerde muaviye ile birlikte devam eden eziyetle insanlarin cogu zorla ebubekir’e biat ettirilmeye kalkisilmistir [kaynak: tarih'ul hulefa . ibn'i kuteybe - c.1. s. 18.]. bunu omer'in kendisi de itiraf ediyor, ebubekir'e yapılan biat birdenbire vuku bulmus tedbirsiz, hesapsiz bir is idi, "her kim bunun benzerini yapmaya kalkisirsa onu oldurun", "her kim ayni sekilde kendine biat toplamaya kalkisirsa ve ona biat edenin biat’i batildir" demistir [kaynak: sahihi buhari, c. 4. s. 127.].

    yine bir baska hadiste: "kıyamet günü sizi kuzeye doğru götürecekler. ben, "onları nereye götürüyorsunuz?" diye sorduğumda; "vallahi onları cehennem e götürüyoruz ey muhammed" diyecekler. ben, "ey rabbim, onlar benim ashabımdır." diyeceğim. bana diyecekler ki: "senden sonra onların ne bidatler çıkardıklarım bilmiyorsun. sen onları terk ettiğin andan mürted olup cahiliyeye geri döndüler." bunun üzerine ben diyeceğim ki: "allah'ın rahmeti benden sonra dini değiştirenlerden uzak olsun." onlardan, ancak deve sürüsünden ayrılan birkaç deve gibi çok azı kurtulacaktır."
    [kaynak: sahih-i buhari, c. 9, s. 58-59 ve c. 8, s. 150 - 151; sahih-i müslim, c. 4, s. 1794, h. 2293]

    zaten az bucuk dahi iq sahibi olan kisiler icin hz. muhammed'in olumunden sonra murted olup dini degistirmeye calisanlarin kim oldugu aciktir. bunu tabi bazilari anlamak istemeyebilir, o konuda yapacak bir sey yok.

    hz. muhammed'in ummetinin cogunu olusturan ehli sunnet ve-l cemaat'in bu hadiste bahsedilen bir kac deve olmayacagi, tam tersi deve surusu oldugu da barizdir.
    (bkz: göz var izan var)

    bu nedenle fırka-i naciye*nin sia altinda kabul goren firkalardan biri oldugu gercegi gercek muslumanlar ve muminler tarafindan bilinmektedir.

    tarih boyunca tum gercekleri sikilmadan usanmadan degistirenler acaba gercekleri kabul etmeyi ogrenecekler mi?

    gercekleri ve daha fazla ayrintiyi ogrenmek icin; sunni bir mezhebe tabi iken, gerceklerden suphe edip, sadece siilerin ve sunnilerin dogru kabul ettigi ortak kaynaklari inceleyip ve sonrasinda dogru yolu bulup siilige gecen profesoru okuyabilirsiniz.

    (bkz: muhammed ticani semavi)
701 entry daha
hesabın var mı? giriş yap