9 entry daha
  • samimi olarak çok sevdiğim ümit besen şarkısıdır.

    yıllar evvel bir gün ümit besen çok meşhur olduğu zamanlarda bir sahil kasabasına gider. orada bir çay bahçesine girdiğinde herkes ayaklanıp o'nu karşılar. bir çift hariç. o'nlar birbirlerini izlemekle o kadar meşguldürler ki farketmezler bile ümit abi'yi.

    ümit abi garsona sorar "kim bunlar?" diye, garson "o'nlar 2 fakir aşık her gün buraya gelir saatlerce elele göz göze oturur akşam olunca mahzunca ayrılırlar" der. ümit abi bugün o'nlardan hesap almayın der ve çiftin de hesabını ödeyip oradan ayrılır.

    bir sene sonra yolu tekrar oraya düşer aynı çay bahçesine gider, bir de bakar o masada çiftin sadece erkek olanı tek başına mahzun oturmakta.

    hemen bir sandalye çeker ve sorar? "niçin yalnızsınız? sevgiliniz nerede?

    genç başı eğik cevap verir "zengin bir adamla evlenmek için beni terk etti..." ve gözünden 2 damla yaş düşer masaya.

    ümit abi o an hemen bir kağıt ister ve bu hikayeyi yazıverir. tabi sözler o'na mı ait bilmem ama şarkının hikayesi budur.

    ben olsam "ya bırak dostum kız yolluymuş iyi olmuş erkenden görmüşsün ne mal olduğunu, paran olsa seni de kaz gibi yolardı" derdim.

    ama ümit abi her zamanki gibi yormadan, kırmadan, hakaret ve beddua etmeden zarif zarif sitem ediyor.

    "ayağı kırılmış o tahta masa
    senden çok vefalı çıktı sevgilim." diyor.

    pes yahu. nikah masası'nda da böyleydi bu. ne sevgiymiş arkadaş.
9 entry daha
hesabın var mı? giriş yap