1 entry daha
  • annemin evde masanın altındaki tozları alırken belinin tutulup kıpırdayamamasıyla başımıza gelen ufak da olsa talihsizliklerin en sinir bozucu yanlarını yaşadığımız hastane.

    annem olayın olduğu anda evde tek, ev telefonuna veya cep telefonuna erişemiyor. yarım saate yakın az canlı olmadığı halde şiddetli acıyı çekerken bir yandan ağlıyor. sonunda babam eve girince hemen annemin başına gidip beni arıyor. bel olduğu için sabit kalıp ambulans aramanın tek yol olduğunu düşünüyoruz. ben de 110’u arıyorum. telefonu açan şahıs bana öyle her kişiye ambulans gönderemiyoruz deyip birşeyler geveliyor. deliriyorum, diyorum üstünde kim varsa bağla bana. anlatıyorum hasta kıpırdayamıyor zaten, ilaç kullanmasa ya da hiçbir belirti göstermese ne olacak? kim alacak annemi evden? ya biz olmasak ne olacak? neyse gönderiyorlar eve ambulansı. evde ne yapıyorlar detaylarını tam olarak bilmiyorum. oynamaması için sanıyorum havalı sedyeye koyup aşağı indiriyorlar. aşağı indirmeleri de tam komedi de orayı geçiyorum.

    iğne filan vuruyorlar işte klasik acil ritüelleri vs. bir de doktor mr çekilmesi gerektiğini söylüyor. hastanede kardeşim de olaya müdahil oluyor ve acil serviste bulunan içerisinde üç tane dangozun batak çevirmek için dördüncüyü beklediği radyoloji bölümüne üstelik mesai saatleri içerisinde gidiyor. ve elinde mr çekilmesini isteyen kağıda, hastanın aciliyetine ve de ordaki hiç bişey yapmamalarına rağmen bayağı ileri bir tarih vermeye kalkıyorlar. orda kavga dövüş mesai saatleri içerisinde olduğu için başhekimi buluyor ve anlatıyor, başhekim neden yardımcımı bulmadınız diye acayip bir soru soruyor ve başhekim yardımcısına yönlendiriyor, o beyin cerrahını arıyor(beyin cerrahına teşekkür ediyorum) o da radyolojideki elemanları arıyor ve diyor ki acil bir hasta var bunu mr çekelim. o elemanlardan biri diyor ki sizin tanıdığınız mı? siker misin sabaha mı bırakırsın? doktor da evet benim tanıdığım deyince o acile ambulansla gelen hasta için aylar sonra çekilebilen mr, aşağı yukarı yarım saat-bir saat içinde çekilip veriliyor.

    bu hastanelerde doktorlara saldırdıkları olaylarda kurunun yanında yaşta yanıyor ama içlerindeki çürükleri temizlemedikten sonra daha çok kavgalar çıkar. üstelik ben doktorların, çıkan kavgalarda en az etken olduğunu düşünüyorum. en büyük etken oradaki diğer personel.

    uzun lafın kısası evde tek yaşayan biriyseniz, düştüyseniz eviniz hastaneye 50 metre olursa olsun yarağı yemişsiniz. geçmiş olsun.
6 entry daha
hesabın var mı? giriş yap