21 entry daha
  • ikincikat'ın bize bir güzelliği.
    tiyatro konusunda yetkin biri değilim. bu sebepten, sanırım, en önemsediğim şey bende bıraktığı hissiyat oluyor bir oyunda. nasıl başladığı, gittiği ve bittiği. yani nasıl aktığı. akarken bana neler yaptığı.

    işte bu oyun.
    o kadar farklı yerlerine dokunuyor ki insanın, duygu değişimleri yüzünden oyun sonrası yorulduğumu hissettim. zaten oyunun içinde gibi hissediyorsunuz oyunun sahnelenme biçimi ve oturma düzeni sebebiyle. zaten bu hissi sağlamlaştıracak şekilde başlıyor ve öyle bitiyor.

    ikincikat'ı, üst kattaki terörist ile keşfetmiştik. iyi ki! yine güzel bir oyundu, çok.
    sami berat marçalı ne güzel yazmış, yönetmiş, tasarlamış. hayat ritmini bulmaya yönelik derslerle ilerleyen bir kurs var oyunda ve altı farklı hayat. çok güzel akıyor.
    hasibe eren'i canlı izlemeyi çok istiyordum. sıdıka'dan bu yana gönlümün prensesi çünkü. daha çok istemeliymişim meğer. oyun sonrası bunu düşündüm. nasıl güçlü ve güzel bir enerjisi var, anlatamam. (oyun sırasında hayvan gibi defalarca esneyen bir abi vardı. oyun bitiminde, seyirciyi selamlarken, çok tatlı ve bir o kadar keskin bir şekilde uyardı. çok da güzel yaptı.)
    bedir bedir. tam bir canısı. bu kadar duru, bu kadar doğal, bu kadar güzel bir oyunculuk. bilmiyorum. izlerken gözümü alamıyorum. ama yine ağlattı, yine. baba yarası başka şey. içimizi deşti.
    pınar çağlar gençtürk. ilk kez izledim ve fakat nasıl sıcacık bir kadın. yüzümüzde güller açtırdı oyunculuğuyla.

    "derin nefes alıyoruz. ve veriyoruz. her şeyi bırakıyoruz, gitsin! şimdi her şey çok daha güzel olacak."
    tabii bunda 17 numarada oturmamın da etkisi yok değil.
8 entry daha
hesabın var mı? giriş yap