6 entry daha
  • çok merak ediyorum, ak partiyi her koşulda savunma konusundaki ısrarın kaynağını. bu olay sonrası, enerji bakanı ve çalışma bakanının istifa etmesi gerektiğini, gerek ilgili bakanlık yetkilileri ve madeni denetleyenler, gerekse firmanın yetkili temsilcileri hakkında adli soruşturma yapılması gerektiğini ve de muhalefetin soma önergesini reddeden milletvekillerinin evet hata ettik diyerek en azından özür dilemesi gerektiğini düşünmüyor mu bu insanlar? çünkü vicdanını kaybetmemiş her insandan bu beklenir. olay cehape ak parti mehape olayı değildir. ülkemizde her mevkide oturanların işe ehil olmamalarının, ihmallerinin, suçlarının hesabını verdiği bir kültürün oluşmamasıdır. bu kültürün yerleşmesi için bir yerden başlamak gerekiyor. tahminen 450 civarı madenci ekmek parası kazanmaya çalışırken, çoğu hayatının baharında hakkın rahmetine kavuştu. elbet hepimiz öleceğiz, ancak bunlar normal ölümler değil. 450 civarı aile dağıldı, çocuklar babasız kaldı, buna kader deyip geçemeyiz. inananlara göre allah bu faciada kusuru olanlardan illaki hesap soracak, ama bu dünyada da yasalar ve evrensel adalet duygusu içinde sorumluların hesap vermesi gerekmez mi? misal, cehapeli çankaya belediyesi ya da izmir bşb bir çukur kazsa, gerekli önlemleri almadığı için bir yakınımız oraya düşüp ölse, ölümler üzerinden siyaset yapmak ayıp olur diye bizim hakkımızın aranması, sorumluların hesap vermesi için bir tane bile ak partili sesini çıkarmayacak mı? o zaman garipler, gücü ve çevresi olmayanlar sesini nasıl duyuracak, en başta yaşama hakkı olmak üzere haklarına nasıl sahip çıkacaklar? hükumet, ak parti, izmir bşb, çankaya belediyesi, istanbul bşb, koç holding, soma madencilik gibi tüzel kişiler önünde biz bireyler güçsüzüz. bunlar kusuruyla bize zarar verdiğinde bireysel olarak hakkımızı arama ve sonunda kazanma şansımız çok düşük. işte siyaset yapılacak yer tam da burası. bizim yerimize birileri hakkımızı aramalı, sesimizi duyurmalı. allah kimsenin başına böyle bir acı, kar ve çıkar odaklı bazı kişi ve şirketlerin böylesi bir zulmüne maruz bırakmasın kimseyi. ancak bu ihmalin, zulmün ve cinayetin müsebbiplerinden hesap sorulmalı. ülkemizde de yetki sahiplerinin aynı zamanda hesap verebilirliğinin sağlanması için bu facia bir hareket noktası olmalı.

    özetle, bugünlerde yapılan siyaset yapma çağrılarının, sorumluları aklamak, muktediri korumak, muktedirin kudretini koruması ve arttırmasına, zayıfların, yoksulların daha da ezilmesine yardım etmekten gayrı işlevi yoktur. zayıfın siyasetle irtibat nedeni zaten birey olarak koruyamadığı çıkarlarını, haklarını bir örgüt vasıtasıyla koruma imkanı bulmasıdır. yoksa ne başörtülü sorununa çözüm bulabilir, ne atanamayan öğretmen, ne hasadından zarar eden çiftçi.
50 entry daha
hesabın var mı? giriş yap