16 entry daha
  • bunu kendisine söyledim. "bak ben sana ev, araba alamam, ileride karşıma bunlarla çıkma, durumum bu " dedim. "tamam" dedi, "sorun değil." ben üniversite okuduğumda tanışmıştık. sanıyorum fakir olduğum pat diye anlaşılıyordu. sonra o kazandı üniversiteyi, ben onun ortamına girmeye başladım. (anadolu üniversitesi'ndeydi, ben bursa'dan yanına gidiyordum.) o da, sanıyorum alamadığımı bildiğinden, bana kıyafetler alırdı; hatta bir keresinde eskişehir'den gelen bir otobüse bir poşet dolusu kıyafet vermiş, ben de bursa'da erikli ışıklarından almıştım.
    anlattıklarımda geçmiş zaman kipi kullanıyorum; çünkü...

    türkçe'de "perfect tense" gibi bir şey yok, ben napayım. evlendik lan biz onunla. şu an, tam şu an, şu dakka kendisi kanepede uyuyor, oğlumuz da yerde yatıyor.

    kardeşimin desteğiyle bir araba aldım. iki hafta oldu. maaş fena değil, bir gün ev de alırız.

    ama her şeye rağmen:

    "onlar fakirliğin para kazanmakla unutulabilecek bir suç olduğunu zannedebilecek kadar masum insanlardı." (celal salik)
11 entry daha
hesabın var mı? giriş yap