21 entry daha
  • dün gece kamayor sanat atölyesi'nde mini bir konser vermiş grup/adam. golden horn'un müziği insanı epey etkisi altına alıyor zaten. ancak emrecan ağtaş'ı canlı dinlemenin sersemletici bir etkisi varmış, onu da görmüş oldum.

    öncelikle kendisinin enstrümanını bu kadar iyi kullandığını fark etmemiştim. ama bu teknik yetkinliğini gösteriş için değil, müziğini daha iyi ifade edebilmek için sarf ettiğini hemen anlıyorsunuz. yani kelimenin anlamındaki gibi; enstrüman - müzik aracısı.

    emrecan ağtaş'ı o küçücük sahnede, az sayıda seyirci karşısında, sandalyede oturmuş kendinden geçercesine şarkılarını söylerken izleyince bir an dinlediğim müzikten çok farklı bir his hasıl oldu bana: sanki geçmişte bir gündeyim ve karşımda seyyah bir müzik adamı var, o gün de denk gelmiş dinliyoruz. elindeki gitar değilmiş de udmuş ve gezdiği yerlerden topladığı hikayelerin şarkılarını yapmış, söylüyormuş gibi. artık sakalından mı, sesinden mi, yoksa mekanın havasından mı oldu bilmiyorum. batılı bir müzik yapıyor olsa da doğulu bir derinliği olduğuna kanaat getirdim.

    son olarak grubun diğer elemanları da on numaraydı -basçı ve davulcu. şuradaki söyleşiden anladığım kadarıyla golden horn gruptan çok bir tek adam projesi. ancak en azından davulcuyla epey uzun süre beraber devam edecekler gibi geldi. şurada dünkü konserden bir şarkılık video bulabilirsiniz.şu videoyu da hatırlatayım tekrar.

    velhasıl, bundan sonra en yakın takipçisiyim.
9 entry daha
hesabın var mı? giriş yap