10 entry daha
  • son zamanlarda izlediğim en gerilimli filmlerden. aksiyonlu bir film değil. gerilimli bir film beklentiyle gidilsin. kalbimin sesini epeydir duymuyordum, iyi oldu, kalbimin attığını da öğrendim. şaka bir yana, bazı sahneler gerçekten gerilimliydi. tabii ki kahramana bir şey olmayacağını biliyoruz (spoiler değil bu. filmin 2.'sinin çekileceği daha filmin fragmanı nete düşmeden açıklanmıştı ve ayrıca hollywood'ta kahramanlara bir şey olmaz-genelde-). gene de bazı sahnelerde gerilmemek zordu. ve herhalde ilk kez denzel'ın bu türden filmlerdeki karakterini umursadım ve sevdim. film gerilimli ve eğlenceliydi. içindeki mizahla, yan karakterleriyle, robert'ın kötüleri harcama şekilleriyle eğlendiriyor. playlist sitesi attığı bir tweet'te "film çok kötü ama çok eğlenceli" demiş. ben kötü bulmadım valla. evet, özgün olduğunu söyleyemeyiz. klişeler de mevcut her zamanki gibi. kötü karakteri de (gene çoğu senaristin yaptığı gibi) yüzeysel bırakılmış, derinleştirilmemiş, "psikopat işte, uzatmayın" denilip geçilmiş. fakat çekim teknikleriyle, kurgusuyla, oyunculuklarıyla ve gerilimli sekanslarıyla izleyeni eğlendiriyor. su gibi akıp geçiyor film. ki gereksiz sahnelerle doldurmamaları, karakteri (robert) hemen gerilimin ortasına atmaması, karakteri yavaş yavaş işlemesi takdir edilesi.

    denzel abimize bir soru gelmiş san sebastian film festivali'nden. neden siyahilerin önemli liderlerini canlandırmıyorsun, diye. iki önemli ismi (birisi malcolm'du da diğerini unuttum, imdb'ye bakınız, bakmaya üşendim) canlandırdım. hepsini ben mi canlandıracağım? benden başka oyuncular da var. hem bu türden (robert gibi) kahramanları oynamaktan, onların nüanslarını ortaya çıkarmaktan hoşlanıyorum, demişti. buradaki performansı en iyileri arasına girmez ama iyi oynamış. gene de ben onu (daha önce de filmleriyle ilgili entrilerde yazdığım gibi) flight gibi döktüreceği filmlerde görmeyi daha çok isterim. gelelim chloe'ye. ne yazık ki en fazla 20 dakika görüyoruz. ama teri rolünde robert kadar bizim de yüreğimizi burkuyor. moretz, fahişeliğe mecbur edilmiş bir çocuk olan teri rolünde gayet iyi bir performans ortaya koyuyor. izleyicinin bu karakteri önemsemesini sağlayabilmiş (akla hemen jodie foster'ın taxi driver'daki karakterini getiriyor. öykü de taxi driver'ı hatırlatmıyor değil. 13 yaşındaki fahişe için katliam yapan travis ile robert arasında şüphesiz farklar var. ama motivasyonları aynı: masum, fahişeliğe zorlanmış bir çocuk). filmin kötüsüne marton csokas can vermiş. kendisinden tiksindirtiyor, korkutuyor. o da en azından bu basit şeyleri yapabilmiş. flight'ta denzel'ı sorgulayan melissa leo burada ona yardımcı olan bir arkadaşı rolünde... 5 dakika görünüyor o da.

    özetle gidin, izleyin bence. kaçırılmamalı. dizide arabalı olan robert'ın burada arabasız olduğunu belirtmeliyiz. belki 2.filmde araba alır. o zaman da gerilime aksiyon da dahil olur. bakalım 2.film nasıl olacak? planlara göre gene antoine fuqua yönetecek. ama 2016'dan önce çekilmesi zor.

    spoiler

    klişeler yok mu? var, demiştik. mesela kahramanımızın tesisi patlattığı ve arkasına bakmadan yürüdüğü, slow motion çekilmiş o sekans... 20-30 senedir çekiliyor herhalde. ya da kötünün safi bir psikopat olması ama bunun nedeninin açıklanmaması hem hata, hem klişe. klişe bir hata diyebilirim. bu türden klişeler var. bu kez takmadım bu klişeleri.

    spoiler
204 entry daha
hesabın var mı? giriş yap