22 entry daha
  • kimileri için hemen hemen tüm çocukluktur. (inanması güç ama gerçektir)

    farelerin, karafatmaların cirit attığı evde yer yatağında, ''ya fare kulağımı yerse'' korkusuyla büzüşerek üç kardeş yatmak...
    sobalı ev olması ve odun- kömürün her daim bulunmaması hasebiyle, çoğu zaman üşünüldüğü için özellikle büyük kardeşin geceleri altına kaçırması... sabah üç kişinin de sidikli bir şekilde uyanması... annenin söylenerek çocukları leğende yıkaması ve arada su tasıyla kafaya vurması...

    babanın doğru düzgün işinin olmamasından dolayı annenin hep şikayet etmesi ve evde kavganın dövüşün eksik olmaması... ekmek parası uğruna annenin sabahlara kadar el işi, dantel, kanaviçe ve dikiş işiyle uğraşması...

    bazen yemek olarak yapılmış salçayla kavrulmuş soğanı, hemde beş kardeş kapışarak yemek...
    tatlı istenildiği zaman, un helvası veya su- nişasta ve şeker den yapılan uydurma muhallebiyi yemek...

    beden dersi için alınan tek eşofman takımını, ( dersler çakışınca) küçük olduğun için senin savaştan yenik çıkman sonucu eşofmanı hep ablaların götürmesi ve neredeyse hiç bir beden dersine katılamamak...

    evde şifa niyetine bir tane bile ansiklopedi veya kaynak kitap bulunamaması ve ihtiyaç duyulduğunda yalvar yakar komşulardan dilenilmesi...

    çamaşırı, bulaşığı hep elinde yıkayan anneye yardımcı olmak için çok küçük yaşta komple evi silip süpürmeyi öğrenmek... bir başka leğende annenin yıkadığı çamaşırları durulamak...

    bir şehir merkezi olmasına rağmen tuvaleti bahçede olan bir evde uzun süre yaşarken, geceleri korkulduğu için sabahın olmasını dört gözle beklemek... (çünkü bahçede elektrik, tuvalette su yoktu)

    dört kardeş aynı zamanda okullu olduğumuz için en fazla bir iki tane olan silginin yetmemesi ve komşunun rahatsızlanan eşine takılan serum şişelerinin lastik kapaklarını silgi olarak kullanmak...

    defter ve kitapların gazeteyle kaplanması...üzerine geçirecek naylon dahi bulamamak... defter bitince silerek tekrar kullanmak...

    akrabaların ramazanda fitrelerini vermeleri...
    kurban bayramında konu komşu sayesinde neredeyse tek başına dana kesmiş gibi et sahibi olmak, lakin hiç et yiyememek... (yıllar geçer, şartlar olgunlaşır, lakin et halen yenilemez)

    ramazan bayramında (şeker bayramı) yanındaki diğer arkadaşlarının çoğuna şeker verilirken sana para verilmesi... toplanan parayla kiloyla şeker ve çikolata almak...

    toprak mahsulleri ofisinde (tmo) pirincin daha ucuz satılması ve kişi başına göre verilmesi sebebiyle, sabahın kör saatlerinde tmo önünde oluşturulan kuyruğa, çocuk değil, '' kelle'' olman sıfatıyla dahil olmak. (eğer çocuk olmuş olsan o saatte mışıl mışıl uyursun çünkü) ve büyük bir sevinçle aldığın bir kiloluk pirinci annenin ve ablanın aldığının yanına koymak...

    okullarda sorulmasından bir türlü vazgeçilmeyen ''baban ne iş yapıyor?'' sorusuna, '' işi yok'' demekten utanıldığı için daima ''serbest meslek'' demek... (harbiden uzunca bir süre belirli bir işi yoktu, yirmili yaşlarımdayken esnaf oldu. ve primlerini ödeyerek bağkur'dan emekli olmasını sağladık.)

    her şeye inat okuduğun okullarda hep başarılı grafik çizmek, öyle ki; sınıf, okul, şehir, bölge birincilikleri yaşamak... ilkokulda okul birincisi olunduğunda panoya asılmak üzere vesikalık fotoğraf istenilmesi, ancak annenin dahi bilmediği bu fotoğraf çeşidinin ilk defa bu vesileyle çektirilip okula verilmesi...(hikayesi trajik- komiktir, bir başka yazıda detaylı anlatılacak)

    denize yakın bir yerde oturulmasına rağmen hiç bilmediğin bir alan olunca, aileyle denize, pikniğe, tatile gitmekten hep sınıfta kalmak, hiç tatil anının olmaması... ilerde imkanlar el verince nasıl eğlenilir, nasıl yüzülür bilememek...

    bunlar daha ne ki?
    zaman zaman bu başlık altında bulunacağımı çok iyi biliyorum. sonucun şöyle olduğunu söylemekte fayda var.

    beş kardeşin dördü doktora, biri yüksek lisans düzeyinde akademik kariyer yaptı. hepsinin işi gücü yerinde. anne ve baba, fırtınalı, yoksul ve çaresizlik dolu hayatlarından sonra boşanmadan sakin limana ulaştılar. şimdi ikisi de emekliliklerinin tadını çıkarıyorlar...
219 entry daha
hesabın var mı? giriş yap