• gelen mesajlardan sonra yapilan eklemelerle okumak icin
    (bkz: sosyal medyanın insanı depresyona sürüklemesi/@tasarim muhendisi)

    instagram facebook twitter whatsapp linkedin ve daha niceleri. bunlardan onceki yasamimizi kacimiz hatirliyor? belki 8-9 sene evveldi, ilk defa duvarima yazmissin lafini duydugumda. kimin duvari vardi, niye vardi, bu insanlar neden got gote yasarken birbirinin duvarina yaziyorlardi? o zamanlar bir sevgilim vardi, ben de facebook aldim demisti, iliskimiz guzel gidiyordu o zamanlar. gormek istediklerimi goruyor, gormek istemediklerimi goz ardi ediyordum. sevgilimin sevdigim arkadaslariyla gorusuyor, sevmediklerimi yok sayiyordum. sonra birden facebook geldi, sevmedigim arkadaslariyla arkadasligini her gun goruyordum, onlarla disari ciktigi gunleri hemen unutuyordum eskiden ama simdi fotograflari vardi, her gun o fotograflari gorerek, o fotograflardan nefret ederek sevgilimle kavga ediyordum. ama duvarlarimiza da yaziyorduk, bir de relationship statusumuz in a relationship with isimlerimiz olarak degistirilmisti, superdik yani. yolda tanimadigim bir adamin bile bana, bilmemkinin sevgilisi bu iste dedigini duydum o zamanlar, beni nerden taniyordu, mit icin mi calisiyordu falan diye dusunurken anladim ne oldugunu.

    goz ardi edebildigimiz seyler surekli gozumuze sokuluyordu. cok mutlu ciftler vardi, surekli ask fotograflarini koyuyorlardi. peki biz niye bu kadar mutlu degildik? nasil oluyordu da en guzel ask bizimkiyken daha 1 sene once, ornek cift olarak lanse edilirken ne oldu da son 1 senede iliskimiz bok oldu? nasil biz dususe gectik de insanlar yukselise gecti? o kiz kasar degil miydi? simdi nasil bu kadar ask dolu oldu? sorunu kendimizde aramaya basladik, insanlar sevgilileriyle tatillere giderken biz ancak beyoglunda yagmur altinda yuruyorduk. eskiden cok romantik olan bu yuruyus, nasil oldu da birden eziklik abidesi oldu cikti? biz burda yagmurda islanirken, diger ciftler bodrumda gunesleniyorlardi. kavgalarimiz basladi sonra, biz neden yapamiyorduk, neyimiz eksikti? bulamadik.

    birbirimizden ayri gecirdigimiz 1-2 ay sonunda tekrar bir araya geldigimizde, onun hayatinda bir suru insan vardi. soylemesine gerek yoktu, ben duvarina yazilanlardan, koyulan fotograflardan, yeni arkadas bilgilerinden zaten goruyordum. o gunlerini sosyalleserek gecirirken, ben sadece onun facebookuna bakiyordum, caresizdim, elimden akip gitmesini depresif bir sekilde sadece izleyebiliyordum. kiskanc bir insan olmam haricinde, cok seviyordum. sevmek hicbir seye cozum olmayacakti, yakinda gorecektim. cozumun cok fotograf cekip, postlamak oldugunu ise daha sonralari ogrenecektim.

    cevresinde sosyal bir kisilik olarak taninmama ragmen, birden bilgisayar onunde zaman gecirmektense disarda arkadaslarimla gezindigim icin asosyal oldum, yeterince duvarlara yazmiyordum ve yeterince fotograf paylasmiyordum. sonra kotu hissetmeye basladim yine de yasam seklimden vazgecmedim, ayrildik.

    ayrildiktan sonra depresyona girmistim, evden cikmak istemiyordum, iyi oldugumu gostermek icin basladim facebooka fotograflar koymaya, arkadaslarimin duvarlarina yazmaya. ne kadar iyiydim, ne kadar da cabuk atlatmistim. bunlar yeni insanlarla tanisa kadar devam etti.

    sonrasinda guzel bir iliskim daha basladi, simdi twitter cikmisti, takip etmem gereken, aktif olmama gereken bir sorun daha. her kavgamiz sonrasinda bana indirek laf atan bir kadin vardi karsimda, lafini ortaya koyuyordu ve ben ustume aliniyordum, cunku biliyordum ki bana soyleniyor. cevap vermedim hic ama bana soylese cozebilecegimiz sorunlari havaya haykirmayi yegliyordu. ben de havan alip tutuyordum, kendime dert ediyordum.

    derken bir dusman daha cikti, whatsapp. her istedigi zaman mesaj atiyor, telefonda 2 dakikada konusacagimiz seyleri saatlerce yaziyorduk. vurgular olmadigi icin ne dedigi/ne dedigim anlasilmiyor ve surekli kavga ediyorduk. defalarca artik yazismamamiz gerektigini soylememe ragmen devam ediyorduk, niye konusmak yerine yazisiyorduk? anlam veremiyordum. musait degilim diyip bana tum gun yazmaya devam ediyordu, aklim almiyordu ama onun icindi her sey. sikinti yapmadan dinliyordum (okuyordum). sonra kavga ediyorduk, sanal bir konusma uzerine gercek bir kavga. yasadiklarimiz cok boktandi, daha boktan nasil olur derken instagram cikti karsima.

    yasadiklarimdan ogrendigim sey en eskiye donmekti. bazi seyleri gormemezlikten gelecektim. instagrami hic duymamis, teknolojiden anlamayan bir mal olarak takilacaktim, analog fotograf makinamla fotograflar cekip, sadece kendim bakacaktim, arada gelen arkadaslarima fotograf albumumu acip gosterecektim. ben bir sey paylasmiyorum ki dediginde anlamistim aslinda paylastigini. dayanamadim aldim ben de bir hesap. benden apayri bir yasami oldugunu gordum, farkli zevkleri, farkli istekleri. bunlar sorun degildi, gercekten degildi, kendimden bir tane daha bulma istegim yoktu zaten ama sasiriyordum, benimle her seyini paylasmasini isterken o daha kendi bile tanimadigi insanlarla paylasiyordu bu zevklerini.

    pisa kulesini dusmesin diye caba gosteren dostlari, barcelona sokaklarinda kaybolan arkadaslari, cesmede yedigi baligin kilcigini gosteren ac erkekler, romada roma dondurmasi yalayan kizlar, eyfel kulesiyle ayni boyu tutturup dudak dudaga olan ciftler. biz de tam bu sirada calisiyor, okuyor, bir yandan da hayatimizi kurtarmaya calisiyorduk. fakirligimizden falan degil, zamanimiz yoktu bazen, bazen sosyal baskidan korktuk, onlar kadar rahat olamadik, malesef mutlu da. aslinda cok mutluyduk ama biz nelerle ugrasirken, insanlar neler yapiyorlardi!! mutsuz olduk. sevgilisini aldattigini bildigimiz kizin aldatilan sevgilisiyle olan mutluluk fotograflarina bile yaklasamayan bir mutlulugumuz vardi. insanlar geziyordu, biz niye burdaydik!! onlar yapabiliyordu, biz niye yapamiyorduk!! belli ki birbirimizi mutsuz etmek icin vardik. gercek bu mu? degil, olmadi da hicbir zaman ama yasanan bu oldu.

    olsun, yine de basariliydik. calisiyorduk ama karsiligini da aliyorduk ya da aldigimizi saniyorduk. derken linkedin geldi. iyi liselerden, iyi universitelerden, cok iyi derecelerle mezun olan bizler aslinda pek de basarili olmadigimizi ya da pek de sansli olmadigimizi gorduk. lisedeki en aptal arkadasimizi bir yerde manager olmus, universiteden kopya cekerek mezun olmus yavsak management trainee olarak gelecegini sekillendirmis, en dandik universiteden 8 senede mezun olmus kiz avukat olmus, cubbeli fotografini koymustu. ya biz salaktik ya da insanlar cok basarili. ya surekli yanlis adimlari attik su hayatta ya da kendimizi kandirdik hep.

    peki hayatimiz nasil gecti, sevmedigimiz biriyle facebookta arkadas olan dostumuzu gorduk, depresyona girdik. depresyona girince whatsapptan yazistik, tesellimiz yetmedi bir turlu, birbirimizi anlayamadik bir turlu, kavga ettik. kavgamizi twitterdan bagirdik birbirimize, ustumuze alindik, sana degildi yazdigim cevabini aldik, ustumuze alinmadik, duyarsiz olduk. zar zor baristik, mutluluk fotograflari cekinmis ve bunu instagramdan paylasmis arkadaslarimi gorduk, cok da mutlu olmadigimizi gorduk. yeni isinde, cok iyi pozisyonda baslayan nemesisimizi linkedin bize gosterdik, cok da basarili olmadigimizi anladik. sorunlari whatsappla cozemedik, ansizin arayan bir arkadasimiz artik neden facebookta sevgili olmadigimizi sordu, ayrildigimizi anladik.

    bir cumartesi sabahi bu sabah, hayatimda gereksiz olan tum sosyal medya araclarina veda etmeye karar verdigim bir sabah. birden depresyona girmis bir adam gibi degil, zaman icinde yavas yavas, daha az selfieler cekinerek yapacagim bir karar bu. varsin sevgilim en nefret ettigim arkadaslariyla mutluluk pozlari versin, varsin en nefret ettigim yavsak arkadaslari fotograflarini likelasin, varsin comment olarak cok tatlisin yazsinlar, ben yokum arkadas. bu bir savastiysa, kaybettim ben, korkagim, yapamadim, daha da fazla savasamadim. giden gider kalan saglar bizimdir diyen arkadaslarima binlerce kez selam olsun.
113 entry daha
hesabın var mı? giriş yap