9 entry daha
  • o kadar buram buram bu toprakların şarkısıdır ki, bir bu kadar daha folk olabilen şarkı çok azdır. ağıttır zaten, hani bunu gerçek anlamında söylüyorum şu şarkı için. bildiğin yakılmış salt bir ağıt yaktılar halim'imi.

    ve fakat çok ilginç anekdotlar ya da nüansları da barındırıyor bu ağıt. 9/8'lik bir usulü var şarkının. 9/8'lik daha çok nerelerde kullanılır? oyun havalarında, daha doğrusu düğünlerde. en azından trakya'da böyledir. bizim kızanlar 9'luk ve 8'lik olan o aksak ritmde oynar ekseriya, oynaşır. ama bu bir ağıt, düşününce de o ritm bu formun fıtratına ters. ama biz ağıtta bile aslında, o oynak ve aksak ritm olan 9/8'liği de kullanabilen bir milletiz. çünkü ölümle hayatın iç içe olduğunu biliriz. ölümü kabul etmiş bir milletiz aslında. bu ağıtın altında yatan biraz da bu.

    sazlar da o kadar yetkin çalınmış ki... neyin o martı seslerini birebir vermesi, kaba zurnanın nakaratlar sonrası saba makamında ağlaması, o ağır aksak meydan davulu ve darbuka ve hatta elektrikli olan tek saz klavyenin bile sırıtmaması hiç... diyorum ya, bu kadar bizim olan bir şarkı az bulunur. tüm icracıları başta fahir atakoğlu ve sezen aksu olmak üzere tebrik etmek lazım. meral okay'ın da ruhu şâd olsun yeri gelmişken.

    değerini bilmek lazım böyle işlerin. es geçilmemeli. zira can çekişiyor müziğimiz artık.
12 entry daha
hesabın var mı? giriş yap