abre los ojos

• filmi izlemeyi yaklaşık 2 saat önce bitirdim. hala etkisinden sıyrılmaya çalışıyorum. kafamda çılgınca sorular bıraktı bu film.
  
  1. yönetmen, sen nasıl zeki bir piçsin ki böyle mükemmel, detaylı bir filmi 25 yaşında çekebildin?
  2. bu kadar müthiş bir senaryoya sahip bir film nasıl 7.8 puanda kalabilir ey orospu çocuğu imdb oylayıcıları.
  3. benim gibi sinema tilkisi bir insan, bu filmi nasıl gözden kaçırmış?
  4. zittiğimin çizgi filmlerinin bile 30-40 gb bluray ripleri mevcutken sinema tarihinde kuşkusuz en iyi filmlerden biri olarak bu filmin nasıl bluray versiyonu çıkmaz piyasaya?
  5. kemçük ağızlı tom cruise ile buradaki jönü kıyaslayanların gözleri bozuk mu? bir de tom cruise daha romantik hava katmış diyen var.
  6. eleştirmenler nasıl en anlaşılmaz filmler arasına sokmuş bu filmi? oysa çok basit ve mükemmel bir konusu var.
  7. mason localarının yönetiminde olan hollywood, vanilla sky ile acaba bu filmin olası başarısını gölgelediler mi? bluray'inin çıkmaması, acaba arkaplanda kalması için yapılan gizli bir anlaşmanın sonucu mu?
  
  --- spoiler ---
  
  film aç gözlerini diye başlıyor ve yine aç gözlerini diye bitiyor. biliyorsunuz ki birkaç saniyelik rüyada insan, bir ömür uzunluğunda hayatı yaşayabilir. bu filmde kahramanımızın en fazla 5 saniyelik hayatı anlatılıyor. bilim adamları kendisini uyandırmaya çalışırken ki söyledikleri birkaç aç gözlerini sözünde kahramanın rüyasında gördükleri anlatılıyor.
  
  ağır travma sonrası kendisini dondurma kararı almış yaralı yüzlü, tüm sevdiklerini kaybetmiş bir adam. 150 yıl boyunca aynı rüyaları tekrar tekrar görmek üzere uykuda. sonunda uyanacaktır. kaybettiği sevdiklerinin hayatından çıkması kendi suçu mu acaba diye sürekli kabuslar yaratır. onlarla olan iyi anılarını, bilinçaltıyla kontrol edebildiği rüyalarında daha da mükemmelleştirir. hayatının en yüce kadınını, kendi bilinçaltında daha da yüceleştirir.
  
  --- spoiler ---
  
  film, başlarda dram olarak seyirciyi kahrediyor. ortalarına geldiğimizde yerini gizem ve heyecana bırakıyor. sonlarında ise bilim-kurgu ve zekanın zirvesinde bir finale doğru sürüklüyor bizleri.
  
  penelope crus, seni ilk gördüğümden beri aşığınım. sana aşık olmakta haksız olmadığımı bu filmde iyice anladım. o ne masumluktur, onlar ne mükemmel gözlerdir, o saçların ne kadar müthiştir. o dudaklar, bir insanın sahip olabileceği ne güzel dudaklardır. o ne estetik bir yüz ve vücuttur. esmer güzelim. beni dünyadan soğuttun ve oynadığın sonraki filmlerde neden bu kadar içten olmadın.
  
  ahh, mahvettin beni be film, nereden gördüm seni unutulmazfilmler.com da gece gece. sabah oldu hala etkisinden kurtulmaya çalışıyorum.