5 entry daha
  • aşağıdaki metinleri bir yazısında kullanmış şahsiyettir:

    "... ortak bir avrupa medeniyetinden, dolayısıyla bir batı medeniyetinden bahsetmek yanlış değildir. bu medeniyet iki esas kaynaktan beslenmiştir. biri greko-latin dairesidir ki batı sanat ve kültürünün kaynağıdır. diğeri ise dünya görüşünün, felsefesinin ve ahlâk anlayışının kaynağı olan hıristiyanlık'tır."

    "... modernisation kelimesi ... fransızca'da bile yenidir ve fransız ihtilâlinden aşağı-yukarı bir asır sonra, 1878'den itibaren kullanılmaya başlamıştır ..."

    "her ne kadar arapça'dan türetilmiş ise de kelimenin kökünden türetilmiş diğer kelimeler arasında medeniyet, o zamana kadar bilinmemekte ve kullanılmamaktadır." (tanzimat dönemi itibarıyla ifade ediliyor)

    "... 'milel-i mütemeddine: medenî milletler' ..." (1856 ıslahat fermanından)

    "dönemin birçok yazarının ifadesinde de medenî milletler olarak sadece avrupalıların akla gelmesi, buna mukabil bir islâm ve osmanlı medeniyetinin de olabileceğinin düşünülmemesi önemli bir noktadır. bunlara göre bir tek medeniyet vardır, o da avrupa medeniyetidir." (yine xıx.yüzyıl bağlamında)

    "... 'sensin ol fahr-i cihan-ı medeniyyet: medeniyet dünyasının övüncü sensin' ... 'acep midir medeniyyet resûlü dense sana: sana medeniyet peygamberi dense tuhaf mıdır' ..." (şinasi'nin mustafa reşit paşa'ya dair iki dizesi)

    "... denilebilir ki bu yüzyılın yenileşmekte olan düşünce hayatını, kendilerini ilmî çalışmalara, felsefeye ve fikir meselelerine adamış kişiler değil, daha çok edebiyatçılar yürütmüştür. tanzimat dönemi şair ve yazarları batı'dan gelen sosyal ve felsefî konulara ilgi duymuşlar, bunları fikir yazılarında olduğu kadar roman, hikâye, tiyatro ve şiirlerinde de kullanmışlardır. ancak bu konuları belirli ve sistematik ekollere, doktrinlere bağlamak mümkün değildir."

    "şinasi'nin, aklın herşeyi idrâk edebileceği inancına karşı ziya paşa felsefesini 'idrâk-i meali bu küçük akla gerekmez' (yücelikleri algılamak bu küçük aklın işi değildir) kaziyesi üzerine kurar." (dizenin devamı "zira bu terazi o kadar sıkleti çekmez" olacak)

    "galiba edebiyatımızda tanrı'ya soru soran ilk şair ziya paşa olmaktadır."

    "ziya paşa ve özellikle mehmed âkif'in şiirlerine düşüncenin ve mantığın hâkim olmasına mukabil hâmid daha çok duygularının ve serbest ilhamın idare ettiği bir şairdir." (abdülhak hamit kastediliyor elbette)

    "herbiri sekizer mısralık 294 kıtadan (2352 mısra) kurulmuş tek ve uzun bir poem olan makber iki temel düşünce etrafında döner. kıtaların bir kısmı fatma hanım'ın şahsiyeti, özellikleri, fazileti ve hatıralarıyla bir mersiye olmaktan fazla bir şey ifade etmez. ikinci tema asıl ölüm gerçeği ile ilgilidir ki makber'i alelâdelikten kurtaran bu tarafıdır."

    "... bütün bu aykırılıkların hepsi inanç sahibi bir insanın kriz anları olarak kalır." (hamit'in makber'de geçen cerbezeli dizeleri bağlamında)

    not: "modernleşme ve türk modernleşmesinin ilk döneminde inanç krizlerinin edebiyata yansıması" başlıklı, şubat/03'te yayımlanmış bir makaleden yazımı aynen korunarak alınmıştır.
26 entry daha
hesabın var mı? giriş yap