41 entry daha
  • hakkında girilen finalli entryleri okuyunca zaten dupduygusallı bi bölümden çıkmış halimle beni iyice yıkan ama sezon finali olduğunu anlayınca ve 2. sezon onayı aldığını görünce derin bir oh çektiren mükemmel dizi. kalbime indirdiniz allah yoksunları öyle pat diye haftaya final yazılır mı. dizileri hep ben terk ederim genelde, bir şekilde dizi kötü gitmeye başlayınca ya da çok sezon varsa sıkılınca falan. ama bu ingiliz dizileri son zamanlarda hep ilişkimizin en güzel dönemlerinde beni terk etti.* haliyle paranoyak oldum. dizi hala çok ilginç bi şekilde bilinmiyor. müthiş başlayıp 6. ve 7. bölümlerle zirve yapan dizi oldu benim için. sezon finalini izlemek istediğim zaman "şu an bu diziyi bitirmeye layık bi an mı" diye düşünüp ona göre izlicem. çok çok sevdim.

    diziden bahsederken her seferinde değinmek istediğim iki karakter var, george millican ve odi. onların birbirine bağlılığı gibi benim de onlara bağlılığım oluştu. bu iki karakteri de içimde taşıyorum gibi çünkü. george hafıza probleminden anıları hatırlayamıyor odi ise ona bunları hatırlatıyor sürekli. anılara aşırı değer verdiğimden ve sürekli kendi içimde hatırlatmaya çalışıp durduğumdan içimde odi taşıyormuşum gibi hissediyorum. mesela george'un unuttuğu bi şeyi odi hatırlattığı zaman gülümsemesi o kadar tanıdık ki, kendim de uzun süre kafamda gerilere atılmış güzel bi anıyı bi anda hatırlayınca aynı öyle oluyorum. ikisi hakkındaki düşüncelerimin devamı spoiler o yüzden 7.yi izlemeyenlerle bu paragrafta vedalaşalım.

    --- 7. bölüm spoiler ---

    normalde filmlerde dizilerde kolay ağlayan biri değilim, hatta en vıcık romantik filmde bile o sırada ağlayan arkadaşlarımla dalga geçen duygusuz pislik insan olurum. çok duygusal anıma mı denk geldi bilmiyorum ama george'un öldüğü sahnede odi gelip anılardan konuşunca gözlerim doldu aşırı. "you've died george" dediği an bi baktım kontrolüm dışında gözümden yaş akıyor allah da kahreder. sonra izledim izledim bölüm bitti, ya dedim acaba bi boşluğuma mı denk geldi aynı sahneyi başa sardım yok boşluğuma falan gelmemiş yine aynı şey oldu delircem. "o gün ağaçtan 3 portakal yemiştin" diyor ya resmen benim aklımda kalan gerizekalıca ayrıntılar gibi. neyse bi daha duygusallaşmadan bu kısmı susayım artık.

    bunun dışında 7. bölümde bi şey olmadı mı oldu. acayip şeyler oldu. dedektif kadının anne taklidi birisi çıkması çok güzeldi heyecan kattı. ama beni 2. en çok etkileyen kısım insanlardan tiksinen niskanın küçük kız sophieyle diyalog kurduğu hatta oyun oynadığı sahnelerdi. gidip kafasını sevmek istedim. gerçi bu olayın da sonu kötü oldu neyse.

    ne güzel bölümdü be. 6'yla beraber favorim bi bölümdü. güzel bi final bekliyorum şimdi. muhtemelen mutlu bi final olmayacak ama olsun.

    --- 7. spoiler ---
87 entry daha
hesabın var mı? giriş yap