39 entry daha
  • nezih sinema seyircisi tarafından itibar görmeyip, genellikle video filmleri cehennemini boylayan bu türün filmleri, aslında başka bir zümre için hazine değerindedir. b seri filmlerin fikirlerle, tuhaflıklarla dolu, minerali ve vitamini bol sonsuz bataklığında neler yoktur ki? ana akım sinemasının ya da büyük yapımcıların girmeye cesaret edemediği tehlikelerle ve acayib-ül mahlukatla dolu bir bataklıktır burası. imgeler bu evrende başka türlü bir evrim geçirmişlerdir ve bu evrimi başlatan mutant gen elbette absürdün ta kendisidir. hangi ana akım filminde ya da nezih seyircinin onay verdiği bir filmde vampir kilisesi bulabilirsiniz? gökten köpekbalığı hangi filmlerde yağar? hangi filmlerde sapık doktorlar, h. p. lovecraft'ın bile rüyasında göremeyeceği cerrahi işlemlerle insanlardan kırkayak melezi frankenstein canavarları yaratır? tarih öncesi piranhalar, hangi filmlerde ıslak tişört yarışması yapan kaya gibi ablalara saldırır? almanca konuşan ninja olur mu? uçan ahtapotlar, yolcu uçaklarının peşine niye ve nasıl düşer? bu cevaplanması olanaksız gözüken felsefi soruların yanıtları hep b seri filmlerin gizemli evreninde yatmaktadır. roger corman'ı b seri filmlerin atası (kralı) olarak gören bir yaklaşım vardır; ama gerçekte b seri filmlerin ataları ya da yönetmenleri yoktur. bu nadide sanat yapıtları bu türden benlik kıstaslarını aşmışlardır. sadece filmin kendisi vardır. ne yönetmeni ne de oyuncuları hatırlanır. b seri filmleri sinema, özellikle senaryo ile ilgilenen kişiler için dev bir dağarcık oluştururlar. bunun nedeni sadece, birbiriyle alakasız iki imgeyi tek bir imgede melezleyip yeni bir mutant imge yarabilmelerinin ötesinde, bu imgenin ilgili film boyunca yarattığı etki yüzünden, yeni mutant imgelerin doğmasına neden olmalarıdır. örneğin eğer film lanetli bir ruh üzerineyse, açılıp kapanan dolap kapakları, yanıp sönen lambalar vs. türünden sıradan mizansenleri aşıp, kahramanımızı kovalayan ofis sandalyelerine kadar çarpaz çiftleşmesini genişletebilir. (gözümle gördüm) zaten b seri filmlerinin fikir bulmakta bir sorunları yoktur. çılgın ve özgür fikirleri perdeye cesurca aktarırlar, ama onları nasıl anlatacakları hakkında sorunları vardır; çünkü böylesine sivri kenarları olan, uç temaları anlatmanın pek yolu yoktur. bu filmler sıradışı konuları yüzünden değil, anlatım biçimlerindeki zorunlu çarpıklık yüzünden b seri olarak sınıflandırılırlar. o kadar kusur kadı kızında bile olur. türe bir sürü (sonsuz) örnek verip bu yazıyı uzatabilirdim. lakin tek bir örnek bile yeterlidir bence. glenn stadring üstadımızın hem yazıp hem yönettiği, mükemmel perfect creature izlene ve hatmedile. b seri sadece b seri değildir. çok daha fazlasıdır. ayrıca b serinin bereketli balçığından yetişmiş, guillermo del toro, alex proyas, quentin tarantino, wachowskiler vb. gibi kabul görür ustaları, yeni nesilden jim mickle, gareth edwards ve nacho vigalondo'yu da unutmamak gerek.
17 entry daha
hesabın var mı? giriş yap