11 entry daha
  • 4 senedir profesyonel olarak yaptığım iş. (bkz: cocuk bakıcısı). gercekten sabır isteyen, sevgi isteyen bir iş. herhangi bir masabaşı işinde sevmeden bile senelerce çalışabilirsiniz ama cocukları sevmiyorsanız bu işi yapmanız imkansız. aslında yazmak istediklerim cocugunuzu nasıl canavara çevirmeden büyütebileceğiniz hakkındaki fikirlerim. bu işe baslamadan önce dışarda çocukları görüp ayıplardım ama işin içine girince once anne babasını inceliyorum cocuga nasıl davranıyorlar. bence hepimizin çocuk sahibi olmadan önce bir ebeveyn kursuna gitmemiz lazım. özellikle benim gibi yatılı kalan dadıların söylediklerine lütfen kulak verin.
    bugune kadar hiçbir anne- babanın çocuguna objektif yaklasabildiğini görmedim ne yazık ki. o yuzden etrafınızdaki insanların ne dediğini bir kez olsun dinleyin.
    evet çocuğunuz dünyanın 8. harikası ama sizin için. sizin gibi düşünen milyonlarca anne var. tabi ki çocuklarımızı sevicez, korucaz , kollucaz ama lütfen onları bu dünyada tek yaşıyormuş ve herşey sadece onun hakkıymış gibi yetiştirmeyin.
    kendi ebeveynlerinizi çocuğunuzun düzeni hakkında uyarmaktan çekinmeyin. turkıye de en çok duydugumuz şey, buyukanne - dedesine gidince huyu değişiyor bu çocuğun. tabi ki siz onları uyarmazsanız onlarda istedikleri gibi davranmakta özgür olurlar. sizin yasakladığınız bir programı izlemeleri, yiyecekleri yemeleri ya da uyku saatlerine uyulmaması ancak ve ancak çocuğunuza zarar. lütfen bunu göz ardı etmeyin.
    lütfen evinizde , yanınızda çalısan insanlara karşı kibar olun. çocugunuz siz ne yaparsanız onu taklıt edıyor. evinizi temizleyen kişiyi çocuğun gözü önünde azarlarsanız o da aynısını yapmaktan çekinmeyecektir. sonra neden benim çocugum kaba diye aglarsınız.
    çocuklarınızla oyun oynayın, banyo yaptırın, beraber yemek yiyin. tabi ki bunlar bizim işimiz ama çocuğunuzun aile kavramının gelişmesi için en azından o odada bile bulunmanız çok şeyi değiştirdcektir.
    çocuğunuza sorumluluk vermekten korkmayın. örneğin yanında biri olması kaydıyla bırakın döke saça yemeklerini kendileri yesin ama kastın mıncık mıncık elleriyle yemeleri değil. çatal kaşık kullanmayı 1 yaşından itibaren öğretmeye başlayın. motor beceri gelişiminin en güzel antrenmanlarından biridir. kendi bardağını kendisi tutsun.
    oyuncaklarını toplatın lütfen. evet biliyorum etrafın düzenli olması bizim işimiz ama kendi oyuncağını aldığı yere koyması onun işi. bu hem ona oyalanacak vakit sağlar, hem sorumluluk duygusunu geliştirir hem de dikkat eksikliğine yol açacak duyularını tetiklemez.
    bizi işe tecrübemiz var diye alıyorsunuz. lütfen 2 gün sonra sanki 5 yaşında çocukmuşuz da hiçbir sey bilmiyormuşuz gibi davranmayın. evet siz mukemmel bir annesiniz kabul ama ben 7 tane çocuk büyüttüm.
    çocuğunuzun en temel ihtiyaçları uyku-yeme-hijyen - sevgi konusunda lütfen duyarlı olun. evet az görüyor olabilirsiniz ama bu sizin seçiminiz onun değil. belli saatlerde yatması gerekiyorsa siz eve gelene kadar çocuğunuzu uyanık beklettirmeyin.
    çocukları oyuncak , kıyafete bğmayın. illa boğacaksanız kitaba boğun. 3 yasında çocuğun oyun odası adı altında küçük bir mağaza olan odadan üstünü başını yırta yırta boğuluyorum burda diye kaçtığını gordum. dikkat sadece 3 yaşında bu çocuk! ebeveynler kendi çocukluklarında yaşayamadıklarını çocuk üzerinde yaşamaya başladıklarında tabı ki dengeler bozuluyor. hem bu işin sonunda ebeveyn üzülüyor hem çocuk doyumduzlukta tavan yapıyor. bir süre sonra ne alınırsa alınsın mutlu olmayan çocuklar ve sureklie ben çocuklarıma yetemıyorum diye hayıflanan ebeveynler halıne dönüşüyorsunuz. onun yerine karaoke yapın, dans, jimnastik yarışması yapın . beraber yemek pişirin, oyuncaklarını yıkayın. çocukarın nasıl değiştiğine inanamayacaksınız.
    lütfen kendinize ve çocuğunuza karşı dürüst olun. başka çocukta kusur olarak eleştirdiklerinizi kendi çocuğunuzda gördüğünüzde bahaneler bulup örtpas etmeye çalışmayın.
    çocuk nasıl grip olduğunda doktora gidiyorsa, davranışsal herhangi bir problem - kaka yapamama, kardeşe alışma , okula alışma vb- yaşıyorsa doktora gitmekten çekinmeyin. çok basit bir kac değişiklikle hayatınıza kaldığınız yerden devam etmek yerine çocuğu geri dönülmez yollara sokmayın.
    evet sizin çocuğunuzla herhangi bir kan bağımız yok tabi ki sizin kadar sevemeyiz ama biz de onu seviyoruz, koruyoruz kolluyoruz biz de iyi davranışı hak ediyoruz.

    edit : bu arada bu başlık altında yazılanları okudukça ne kadar üzüldüğümü de belirtmek isterim. insanların evlerinde calışan insanlara bakış açıları nasıl bir karakterde olduğunu gosteriyor zaten. en çok beni düşündüren " yolda görsem selam vermem ya da asla arkadaş olmayacagım biri" demiş bir anne. ve o annenin yetiştirdiği cocuğu düşünemiyorum. insanları birbirinden ayıran sadece banka hesabındaki sıfırlar olduğunu düşünen bir kesimle çalışıyorum bir süredir. aynı sofrada yemek yemeyeninden tut, çatal bıçağını, evine aldığı bir kilo yoğurdunu bile ayıran insanlar. biri de bir meslek sahibi olamadığı için üst düzeyde komplex sahibi olmakla suçlamış bir başkası. ne denir ki, 7 sene buyuk bir seramik firmasında iyi bir pozisyonda çalıştım ve genel müdürüm zimmetine para geçirmekten şirketten kovuldu. dava açılamadı çünkü şirket hissedarı de işin içinde vs. şimdi ben bütün genel müdürler ve şirket hissedarları hırsız desem ortalık ayağa kalkar. çünkü onlar eğitimli görgülü bilgili kişiler ama 3. sınıf insan kategorisine giren bakıcılara burda istediğiniz kadar sallayabiliyorsunuz. tabi aynı zamanda iş için seyahate / yemeğe gittiğinizde yavrunuz 38-39 derece ateşliyken o insanlardan medet ummak zorunda kalıyorsunuz. siz cumartesi gününüzü rahat geçirin diye çocuğun ebeveynleriyle yapması gereken bütün aktiviteleri biz yaparken de sorun yok. yokluğunuzda her türlü ana baba avuntusu yaparken , cocuğunuzun mutlu fotolarını whatsapptan size gönderirken de sorun yok. ama iş aldığın paraya gelince " bende bırakıyım işi oh ne rahat çocuk bakıyım, butun gun yayıp duruyolar boşuna okumuşum yeeeaaa" diye ergenleşmek serbest. neden? çünkü siz okumuş kesim, bizim gibi. 3. sınıf insanları her durumda ezmeye hak kazanırsınız . neden ? çünkü bol sıfırlar sizin banka hesabınızda.
    bazen gercekten sizin gibi insanların paralarını kullandığım için zerre pişmanlık duymuyorum.
9 entry daha
hesabın var mı? giriş yap