54 entry daha
  • clint eastwoodun mermisi kalmadığından, yaralı makyavelliyi kıstıran faşist advent askerlerini uzaktan indiremiyordu. ibni sina da bütün medikitlerini çoktan kullanmıştı, arkadaşının bir daha vurulmaması için dua edebiliyordu sadece. son şans olarak, sun tzu büyük bir cesaretle düşman cephesine kılıcıyla daldı, iki kişiyi doğradı fakat üçüncüyü ıskaladı. birkaç dakika sonra makyavelli ve ekibin kalanı fırsatten istifade helikoptere doğru topuklamış kaçarlarken, sun tzu'nun geride kalan zayıf ve cansız bedeni vicdanlarında ağırlık yapmaya başlamıştı bile.

    18 görev, 22 leş... allah rahmet eylesin, sun tzu. son sözlerini tam duyamadım ama herhalde "victorious warriors win first and then go to war, while defeated warriors go to war first and then seek to win" idi.

    ***

    orjinal ufo defenseten bu yana 20 senedir dünyayı kurtaran (ama xcom tarafından hala bir tane sigorta primi yatırılmamış) bir gazi olarak, sana puanım: 11 / 10

    çok sık oyun oynamıyorum, zira oynadığım zaman boku çıkıyor. europa universalise harcadığım mesai ve devlet yönetme azmiyle, herhangi bir afrika ülkesini g8'e sokardım, milli gelir 25 bin dolar olurdu. geçenlerde de hasta halimle bu xcom 2'nin başına oturdum "1-2 saatliğine bir uzaylıya bakıp çıkacaktım" diyerek... ve aralıksız 38 saat oynayarak bitirdim. "aralıksız" derken, sıfır uyku, sıfır kaka, damardan serum, vs... hatun resmen başka ülkeye gidip geldi o arada, kapıyı üstüme kitlediği halde buldu. dışarı çıktığımda uçan arabalar vardı ve kimsenin benim commander / ironman seviyesinde dünyayı kurtardığımdan haberi yoktu. bu destanı yayarken, bir kaç tavsiye vereyim:

    1) fiyat:

    tr fiyatı çok pahalıymış. avrupada 50 euro ve bence değer. bense ikinci el piyasanın güvenilir isimlerinden 30 euroya orjinal steam anahtarını aldım, her şey sorunsuz. korsan indirip sonra patchlerle filan uğraşmayın. indirirseniz de gidin firaxis'e bağış yapın, jake solomon'a hediye rakı gönderin, hakediyorlar.

    2) 2012 xcom'la farkı:

    onun hormonlu hali demek biraz haksızlık. o eğlenceli, basit ve lineer bir oyundu. bu ise daha eğlenceli, daha zor ve daha rastgele. stratejik kısmı derinleşmiş ve bir yandan uzaylıların da gelişiyor olması güzel. meşhur long war modu sağolsun, bu versiyonda mod desteğini ağzına kadar açtılar ama vanilya halinde bile tekrar oynanabilirlik gayet yüksek. bir dahaki ağır hastalığımda yine acımadan 20-30 saat gömebilirim.

    3) performans

    rezalet. pc için yapılmış ve halihazırda ertelenmiş bir oyunun bu kadar kötü optimizasyonu olması acayip. en canavar sistemlerde bile takılma oluyor ama oynayışı çok etkilemiyor. 1870'den beri çıkarılan her oyunun grafiklerine hayran kaldığım için ayarları düşürdüm ve gayet tatmin oldum. her şeyin en iyisine layık olduğunu düşünen bebeler yakında çıkacak olan patchi beklesinler.

    4) görevlerde zaman limiti

    millet performans sorunlarından sonra en çok bundan şikayet etmiş. artık bir çok görevde turn limiti var. bence iyi ki de koymuşlar. bir kere hikaye anlatımı açısından mantıklı: bir gerilla grubu olarak, dünyayı ele geçirmiş ve halkın desteğine sahip bir rejime karşı savaşırken, kırk saat bekleme lüksüne sahip olamayız. vur kaç.

    oynanış açısından da yararlı çünkü "overwatch" istismarının kökünü kazımış. xcom'un olayı obsesif kompalsif hastaları gibi her şeyin en mükemmel şekilde işlemesini sağlamak değil, risk almak, kayıp yaşamak, iki kötü seçenek arasından az kötü olanını seçmek, saç baş yolmak ve sonunda sevgilinin seni terk etmesidir.

    bu zaman kısıtları, taktik anlamdaki en büyük yenilik olan concealment (pusu kurabilme) ile güzel bir denge oluşturuyor. sinsice mi takılayım, ilk gelen devriyeye pusu mu kurayım, eski usül allah ne verdiyse dalayyım mı? artık her harita prosedürel olduğundan (önceden hazırlanmış değil, o anda algoritmik yaratılan), bu dengeler her görevde farklı.

    5) zorluk seviyesi:

    basit başlayın, bir çok değişiklik var. tam ekibinize alışmışken, sırf bir muton'a kılıçla yardırmamanız gerektiğini bilmiyorsunuz diye koca görevi kaybetmeyin.

    hanyayı konyayı anladıktan sonra ıronman modunda oynayın. zorluk seviyeleri ilk oyuna kıyasla daha yuksek, ben commander'ı zar zor becerdim ki biz ne istilalar gördük, teheeey. ama seviye ne olursa olsun, ıronman bu oyunun olmazsa olmazı. save edemeyeceğinizi bilerek attığınız her adım, gerilimi yükseltiyor.

    legend bence lüzumsuz zor. artık orada iş mazoşizme kaçıyor. her şeyi doğru yapsanız bile kaybedebilirsiniz. commander'da ise çoğu şeyi doğru yaptığınız sürece kazanabilirsiniz.

    6) savaşlar

    bir sürü yeni yetenek var. bazıları çok fantazi olmuş, her yerden rengarenk şeyler çıkıyor, wow'da bebelerle büyü mü kasıyoruz, uzaylı faşizmine karşı şanlı gerilla direnişi mi düzenliyoruz belli değil. sonuçta oyun gerçekçi bir underdog hikayesi sunmaya çalışıyor ama bir yandan da zombiler, boyut kapıları filan... neyse, sonuçta o kadar çok çeşitlilik var ki, daha konvansiyonel oynamak mümkün. benim favori takımım şu:

    -bir sniper: tabanca kullanma özelliklerine çalışın. bu en başta aptalca gözükse de, uzaktan avlayacak statik bir nişancı çoğu görevin dinamik yapısına uygun değil. ve değişik mermi çeşitleri işin içine girdiği zaman (özellikle armor piercing), silahşör özelliklerine sahip olanı tek başına bir orduya bedel.

    -iki ranger: en zevklisi bunlar. hem görünmez bir öncü, hem deli gibi aksiyonun ortasına kılıcıyla atlayan bir samuray. kılıç zevkli ama shotguna odaklı bir öncü daha kullanışlı. ikisi de olsun.

    -bir specialist: yeni sınıf. genelde bir tanesini medic, diğerini hacker olarak yetişitirip, iki specialistle göreve katılmanızı salık veriyorlar. bence ikisinin karışımı biri yeter. görevlerdeki kuleleri ve görev amaçlarınızı hep bununla hack edin, tecrübe kazansın. field medic ve haywire özellikleri en değerlileri.

    -iki patlayıcı uzmanı: en başından beri çok önemliler, çünkü geleneksel taktiklerin önemi azalmış vaziyette. tüm objeler yok edilebilirler, yani düşmanı flank etmek yerine siperini patlatmak daha mantıklı. zırhlıların işini bitirmek için de bunlarla özel bombalar kullanmak şart. ağır zırhlardan verin, rupture ve heavy ordinance şart.

    -bir veya iki psionic: olmasaydın da olurduk, ama son görevler bunlar olmadan çok zor. aşırı kuvvetliler. yeni güç kazanma sınırları yok, sürekli eğitmek mümkün. eğitim biraz rastgele. rift ve domination özellikleri oldu mu, ekstra olan rangerın, patlayıcı uzmanının veya robin van persie'nin yerine oyuna sokun.

    7) ar-ge

    -ilk araştırılacak şey uzaylı biyolojisi, otopsi, sonra zırh. yelek (vest) yapmayın, zırhı araştırın. hem askerlerin dayanıklılığını ikiye katlıyor, hem ikinci bir alet kullanmaya izin veriyor. ve silahların aksine, tek tek projelere gerek olmadan, her asker o yeni zırhla donanıyor.

    -ilk üretilecek şey flashbang. oyunun ortalarına kadar en az bir tane lazım, uri geller kılıklı sectoidlere karşı birebir. ikinci şey battle scanner, sonra medikit. exo-suitten sadece bir tane yapın, daha iyisi gelecek. tüm silahları önce manyetik versiyonlarına upgrade etmeye gerek yok, ilk seviyeden doğrudan plazma versiyonlarına geçmek mümkün. mimic beacon oyundaki en güçlü alet edevat. bluescreen protocol çıkınca alın, mekanik düşmanlara mavi ekran verdirmek rahat.

    -ilk inşaat aws. hem her rütbe artışında rastgele bir bonus özelliğin gelme şansını sağlıyor (oyunda en çok çeşitlilik yaratan mekanik bu) hem de yaralıları çabuk iyileştirmeyi. iyileşsinler ki daha çok göreve gidip tecrübe kazansınlar ve ikinci binamız olan gerilla okulundaki upgradeleri açsınlar. üçüncü olarak bir reaktör, sonra üssün orta yerine bir workshop, sonra radar, proving ground, tepeye şöyle ufak mutlu bulutlar, bir avm...

    -laboratuvarlar ve bilimadamları yine çok işlevli değiller. bu oyunu köktendinciler mi hazırlıyor nedir. özellikle başlarda mühendisler çok önemli, çünkü her yeni bilimadamının kattığı fayda azalırken, her yeni mühendis yeni projelerin kapısını açıyor. bilimi ilimi boşverin, hülooğ

    -gerilla okulunda ilk aldıklarım squad size 1, vulture, wet work, squad size 2,... vulture çok mühim, o sayede gelen fazladan ganimetler, proving grounddaki deneysel araştırmalar için gerek.

    -üretim mekaniği kafa karıştırıcı ve gerçek dışı. zırh ve silahların parasını bir kere verince, onlara herkes sahip olabiliyor. ekipmanlar ise tek bir kişi için üretiliyorlar, fakat o kişinin bunları görevden göreve sınırsız kullanım hakkı var. eğer adam görevde ölür de onun cesedini geri getirmezseniz, üzerinde taşıdıkları gidiyor.

    -bu özellikle proving groundda keşfettiğiniz özel zırhlar, mermi ve patlayıcı tipleri için önemli. bunlar biri görevde kaybolursa, sanki mühendislerin hafızaları silinmiş gibi onları tekrar araştırmaları lazım. bu da yetmiyor, çünkü her araştırma sonucu tamamen rastgele bir ekipmana sahip olduğunuzdan, kaybettiğiniz şeyi geri kazanmanız için defalarca araştırma yapmanız lazım. bu saçma ama görevleri zevkli kılıyor: o cesedi almak için ekstra bir iki turn geçirmeye ve uzaylıların destek çağırmasını riske etmeye değer mi?

    -stratejik harita üstünde bonuslar önemli. anten dikin, biraz hizmet odaklı belediye olun, istihbarat kaynaklarınızı boşuna harcamamış olursunuz. seçeceğiniz hq scanning bonus, binaları hızlı yapmak olmalı, böylece geminizin içini çabucak temizleyip kaynak kazanırsınız. black market dostunuzdur, her ay uğrayın, gerilla da olsanız serbest piyasa ekonomisinden kaçamazsınız.

    -avatar projesi kafa zikiyor ama en son raddeye gelse bile oyun bitmiyor, 15 günlük bir geri sayım başlıyor. o arada üslerden birine saldırırsanız, sayaç sıfırlanıyor. o üslere yakın olduğunuz sürece sıfırlarsınız babacım.

    8) gelecek:
    stratejik haritaya daha çok bölge lazım, tech tree güdük kalmış, silah ve görev çeşitleri çok değil...modlara ve expansiona yer bırakmak için bilerek fazla yüklenmemişler belli ki. yoksa temel konseptler gayet düzgün işliyor, üzerine inşa edecekler işte. bu franchise'ın durumu parlak, her oyun sitesi 10 üstünden 9 veya 10 vermiş. performans sorunlarını çözdüler mi ve modlar arttı mı, senelerce taze kalacak bir hale gelir.

    -dr vahlen nerelerdesin aşkım?
73 entry daha
hesabın var mı? giriş yap