45 entry daha
  • hayatta dozajın önemli olmadığı hiçbir şey yok. doğal olarak bunun da dozajını kaçırmamak lazım.

    bizzat bizim yaşadığımız iki ufak örnek vereyim;
    *kapının önüne yemek ve su bırakanlardanız biz de. kedi köpek gelip içiyor işte. günlerden bir gün, iki kadın geldi. su verdiğimiz kabın kirli olduğunu söyledi. evet, sokaktaki kabın kirli olduğunu, temiz kap kullanmamız gerektiğini söyledi.
    ablaya "he" dedik geçtik ama bahsettiği hayvan, gidip foseptikten falan su içen hayvan. ve bu hayvana, zor durumda kalan insanın içebileceği temizlikte su vermişiz ama ablayı yine de memnun edememişiz.

    *birkaç gün hareket etmeyecek arabanın altına giren kediyi çıkarmak için mahalleyi ayağa kaldırdı bir başka kadın. itfaiye, polis ne varsa aradı kadın.
    arabanın hep orada sabit olduğunu, sahibine de haber verildiğini, kedinin içinde sıkışık olmadığını, ortalık sakinken arabadan çıkıp yoluna gideceğini vs. anlatmaya çalışanlara, "benim kocam avukat, ben hayvan hakları bilmem nesiyim" gibi cevaplar veren ve çevredekileri vicdansızlıkla suçlayan bu kadın, sakince durumu izah etmeye çalışanlara beddua edecek kadar da kendinden geçmişti.

    ve yine şimdi aklıma geldi ki, dinlediğimiz rock müziğin içeride uyuyan kediyi rahatsız ettiğini düşünerek bize sinirlenen bile oldu. hayvan sırt üstü uyuyor amk ya

    bu tarz şeyler yapmayın rica ediyorum. insanların sinirini tepesine çıkarmayın. sevin, koruyun kollayın bir şey demiyoruz da, mantığınızı da kaybetmeyin lütfen.
30 entry daha
hesabın var mı? giriş yap