the emancipation of mimi

• efendim çoluk çocuğun bok atma çabasına hee hee deyin geçin; daydream ve butterfly'ın ardından en büyük özgürleşme manifestosudur mariah hanımın.
  
  şimdi burada kadını dünyâyı kurtaracak sanacak kadar salak değilsek, eldeki "özgürleşme"nin nelerden kaynaklandığını bilmek lâzım gelir. sony'den ve bu şirketin patronu olan eski eşi tommy mottola'dan nasıl kaçtığı ortada; e bunların kadını glitter döneminde bile adım adım izleyip şarkılarında kullanacağı sample'ları önceden öğrenip jennifer lopez için satın almaları, efendime söyleyeyim destiny's child'ın single'ını mariah'nın yeni single'ına karşı strateji olarak kullanmaları falan derken hâlâ kendisinin peşinde oldukları da sır değil. üzerine bir de sony sonrası şirketi virgin records'ın bok yemeleri var, bir gece doğru dürüst uyutmadan eşek gibi çalıştırmışlar yavrumu ve habire "para para para 100 milyon verdik transfer ettik seni, iki mislini isteriz para para para" diye sayıklamaktalar. sonrası mâlûm; fiyasko.
  
  ama burada mariah'nın en büyük mücâdelesi aslında kendisine karşı idi. glitter sonrası "durun ben bitmedim." deme aracı olan gereksizler gereksizi kötüler kötüsü charmbracelet ve bu albüm döneminde kendini feci kasması, vokâlini boka çevirmesi vb vb derken ne sony ne de virgin'in etmediğini kendine etmişti mariah.
  
  “the emancipation of mimi” her şeyden önce bu "düşmedim düşmedimmmm!" diye kasım kasım kasılmacayı ortadan kaldırmıştı. tam bir dibe vurmuş insan rahatlığı ile, dinlenip kendine gelmiş ve eğlenip kimi sıkıntılara gülüp geçmeyi öğrenmiş kişi psikolojisi ile kaydedilmiş bir albüm bu. bu yüzden de it's like that gibi bir parti şarkısı ile açılması ve tanıtımlarının bu single ile başlaması kadar iyi bir fikir olamaz. gerisi zâten mâlûm, we belong together, your girl, joy ride ve don't forget about us gibi charmbracelet'ın uyuz havasını darmadağın eden güçlü r&b ritimleri ve eskisi gibi gürül gürül bir vokal, glitter'daki rapçi toplantısından korkup ortaya çıkardığı tuhaf charmbracelet parçaları you got me ve irresistible'ın inadına çatır çatır hip-hop parçaları shake it off ve one and only ve albümün her yerine yansıyan kalite, ferahlamışlık, kendinden eminlik... glitter sonrası mariah'nın en çok gereksinimi olan her şey yâni. kazandığı her kuruş, her ödül, her liste başarısı o kadar hak edilmiş ki...
  
  tabii burada virgin'in yaptığını yapmayıp ilk başarısızlıkta kendisini harcamayan ve ayrıca ilk single olarak stay the night ile gelen mariah'yı "git jermaine dupri ile daha güzel şarkılar kaydet öyle gel." diyerek kovan l.a. reid'in elini ayağını öpmek şarttır gönül dostları. o olmasaydı ne it's like that, ne we belong together, ne shake it off, ne de get your number olacaktı. stay the night'ın ardından say somethin''i çıkarıp sonra da elinde billboard dergisi ile intihar ederdi artık deli karı.