21284 entry daha
  • umuyorum ki içinizde, maç öncesi sözlüğe giripte , başlığı takip edenleriniz vardır. en azından otobüsle arenaya giderken cep telefonlarınızı kurcalıyorsunuz ya. bir nebze belki görürsünüz. olcay, özellikle sen okuyorsan anlat ve tercüme et diğerlerine. şenol hoca zaten seni her koşulda oynatıyor. sende dinle beni.

    bizim burada belediyede temizlik işlerinde çalışan bir abimiz var. mesaisi bitince alır eline boya takımını, ek işini yapar. bir kaç kuruş kazanmak için gecesini gündüzüne katan adamlardan yani kendisi. her akşam 10 dakika kadar bizim dükkan önünde oturur. sohbetimizi yaparız. varsa kısmeti 3-5 kuruşa ayakkabı boyar. bu sefer oğlunu getirmiş yanında. ilk kez görüyorum. öyle tatlı bir şey ki. şaşı gözlerini burnunun ucuna kadar düşmüş gözlüğünün üstünden gördüm. babası gözlüğünün saplarına ip bağlamış düşürmesin diye. belli ki biraz hiperaktifliği var. sonra ben bunu konuşturayım dedim. adını sordum, kaça gittiğini sordum. fakat o dünya tatlısı çocuk engelliymiş. konuşurken gözleri kayıyor, kafası oynuyor sağa sola. dükkana girdim hemen, çekmeceden şeker aldım. iki elimi yumruk yapıp, hadi bil bakalım hangisinde diye ufak bir oyun oynadık. yanlış eli gösterince emin misin diye gülüşerek bir tepki verdim. bu sefer diğer elimi gösterdi. açtım avucumu. küçücük bir şeker ama dünyalar onun oldu. hangi takımlısın bakiyim sen dedim. cevap çok netti : beşiktaş !

    gel seninle bir anlaşma yapalım dedim. eğer beşiktaş galatasaray'ı yarın (bugün) yenerse sana forma alacağım. başını öne salladı onaylayıp. sonra çak dedim. ellerimizi çarpıştırdık. ben girdim dükkana tekrar.sonra oğlumu aradım. biraz konuştuk. kafamı dağıtmaya çalıştım.olduğu kadar dağıldı işte.

    olcay. okuyorsan burayı eğer, almışsındır umarım mesajı.

    hayat

    limited edition : debe listesine 24.sıradan girmişiz. ilginiz için teşekkürler.
34999 entry daha
hesabın var mı? giriş yap