69 entry daha
  • benim de en beğendiğim asghar farhadi filmi olmadı ama yine çok tanıdık ama çok da farklı iran'dan bir kesit görmek her zamanki gibi büyük bir zevkti. polise olan güvensizliği görmek korkutucu, iran'dan tiyatro sahneleri izlemek ilginç, "kötü kadına" olan önyargılar üzücüydü. yalnız yorumlara şöyle bir baktım da sanırım bir tek ben ana olayı farklı yorumladım ve sanırım bu yüzden de yanlıştayım:

    --- spoiler ---

    ben filmde taciz-saldırı olduğuna nedense inanmadım. olay benim anladığım şekliyle şöyle gerçekleşti:

    kadın kapıyı açıp duşa geri döndü. "tacizci" diye yaftaladığımız adam belli ki müdavimliğinin verdiği alışkanlıkla içeri girdi. duştakini tanıdığı fahişe zannetti. işte anahtarlarını, parasını, çorabını çıkardı falan. sonra sürpriz yapmaya duşa girdi ama hem kendisi hem de duştaki yeni kiracı hiç beklemedikleri bir olay yaşadılar: iki yabancı bir banyoda karşılaştılar. bu panikle kadın düştü kafasını çarptı, adam da kaçıp o durumdan kurtulmak istedi. yani asıl olay taciz-saldırı falan değil, aşırı baskıcı bir toplumda yanlışlıkla yabancı bir adamın yabancı bir kadını çıplak görmesi ve buna verdikleri tepki.

    hatta sinirli koca yaşlı adamı sorgularken "evin içinde hiç mi değişiklik görmedin? nasıl anlamazsın adam artık başka birilerinin o evde oturduğunu??!" falan diye sorduğunda adam "değişiklikler vardı ama çocuğa aldığım hediye bisiklet bile orada duruyordu, düşünemedim" vb. gibi bir cevap verdi.

    bana tüm olay yukarıda anlattığımmış gibi geldi ama baskıcı toplum böyle bir olayı bile deve yapacağından ne bu kadarcık bir olaydan bile kendini "kirletilmiş" sayan kadın, polislerle, sağlık görevlileriyle ve konu komşuyla uğraşmak istedi ne de kadın düşüp kafasını vurduğunda ona aslında yardım etmesi gereken yaşlı adam "sonra durumumu nasıl açıklarım" tasasıyla kalıp yardım edebildi - hatta neyi var neyi yoksa bırakıp kaçtı.

    çünkü ne yazık ki biz bile biraz tahmin edebiliyoruz ki baskıcı bir toplumda olayın aslını dinleyecek polis, psikolog ya da konu komşu kadına "tanımadığın adamlara kapıyı ne diye açıyorsun? öyle ya da böyle tüm bedenini yabancı bir adama gösterdin" diyeceklerdi ve adama da "yaşlı başlı adamsın orospularla olmaya utanmıyor musun?" diye soracaklardı. kadının benim anladığım versiyonunda tacize/saldırıya uğramamasına rağmen travmaya girmesinin nedeni de işte bu baskıcı zihniyetti: kendi algısında bile hiçbir şey olmamasına rağmen "namusunu koruyamamış olması".

    --- spoiler ---

    yani benim anladığım şekliyle bu konuyu amerikan sineması filmleştirecek bir olay olarak işleyemez, ingiliz sitcomu da bu konudan komik bir şeyler çıkarırdı. mesela coupling'in "her best friend's bottom" bölümü gibi ama olay iran'da geçince olay nerelere geliyor.
121 entry daha
hesabın var mı? giriş yap