your heart is as black as night
-
+
''o siyah gölgenin ardından gece daha aydınlık artık
kırmızı adamlar biliyor(mu)
şarap geceye karışmış, hiç ayrılmamış yeni bir anlam türetmiş aşk adına
hangi adamlar, hangi kadınlar biliyor içini kemiren bu muammanın sırrını
o biliyor
''bu bir mucize mi yoksa her şey ölümcül bir rastlantı mı aşk adına''
sayıklıyor, sayıklıyor
gölgesi daha kırmızı simdi tanıdığın kadınların
bacaklarının arasına gizlenmiş hazinelerde yüreğin atıyor
sirenler çalıyor, sirenler çalıyor
ve çanlar kimin için
asil bir ölümdür artık kaygılı adamların sigarasına tüneyen
inanırsan her şey kavga ve aşktır
en azından bu aptallığa okkalı bir mazeret gerek
ceketler çıkacak, kollar sıvanacak, yumruklar kalkacak
patlak dudaklar, kanlı burunlar, terli yüzler unutulacak
gece ve kadınlar adına edilen her kelam kutsal sayılacak
bu mağlubiyet değil mi
ya da
git dese birileri, terk et dese;
kekeme ağızlar, yüzler komik duruma düşecek
aşk böyle bir inadın sefilliğidir işte
kendini bir mermi dumanıyla hizaya sokar o sanıp her şeyi
yine de bu durum aptallık pardösüsünü giymiş kendinden emin adamların zaferi sayılamaz
öyle değil mi
sirenler çalıyor, işgal yaklaşıyor
ellerin, kalbin, beynin titriyor
daha hızlı, daha hızlı ve daha sefil düşünceler
küçük düşen adamlar karşısında büyüyen kadınlara benziyor hayat
tutunmak için uzattığın elini terbiye ediyor yoklukla
birazdan işgal edilecek sana ait o şarklı ütopya
polisiye örgüsü zayıf tutku cinayetleri çoğalacak
kadınlar ölecek, adamlar demir parmaklıkların ardına saklanacak
bildiğin her şey tuz buz olacak ve çaresizliğin kan revan tasarımını göreceksin
yine de başlangıcın umudunu taşıyan bir tutsak gibi tanrıya dua edeceksin
çünkü kaybedenler asla uslanmaz
kırmızı kadınlar sirenlerini çala çala geliyorlar gecene
üstünü örttüğün malt viskin dumanlı ve yorgun puron son nefesini vermek üzere
gömleğinin iki düğmesi ağır suçluluktan çözülmüş
ve kalbine tüneyen blues baş ağrısı artık
yağmuru yıkıyor kadınlar siyah kalpleri damlıyor acı bir çikolata gibi üstüne
kendi külüne bakıp ağlayan ankalar, kalbi sonsuzluğa uçan pegasuslar gecesi
''bunu kaybetmek olarak görmüyorsan da tanrıya mı dua ediyorsun'' diyor bir ses
bal mumundan kalbin eriyor eriyor siyah siyah, acı acı, acı kırmızı
sirenler çalıyor, sirenler çalıyor
aşk böyle bir düşkünlüğü bağışlamamak üzere gidiyor
işgal başlıyor...''
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap