• cok sasilmamasi gereken bir durumdur. tarihin tum donemlerinde ya tanrilar ya da tanri veya yari tanri sayilan hukumdarlar tarafindan toplumlar tarafindan yonetilmistir. ve dinle yonetenler arasinda her zaman bir iliski kurulmus ve korku kulturu yonetmenin en temel unsuru olarak tarihte yerini almistir.

    tek tanrili dinlerde de durum farkli sayilmamaktadir. korku kulturu, cennet cehennem ikilisi, gunah kavrami, yunan mitolojisinden cok da farkli olmayan ikiye acilan denizler, bir anda magaralarin agzina orulen orumcekler, cennetten kovulma oykuleri korku kulturunun devami olarak hayatimizda yerini almistir, almaya devam etmektedir.

    avrupa ve amerikada filmlerde izledigimiz kilise evlenmeler, katolik nikahlari, bizdeki imam nikahi, erkeklige adim olan sunnet ritueli ya da vaftiz ritueli dinin gelenek ve goreneklere ne kadar sindiginin ve hayatimizi ne kadar yonettiginin en onemli gostergeleridir.

    bunun otesinde tek tanrili dinlerle beraber kadinin toplumda siliklesmesi, seytanla ozdeslestirilmesi, gunahkar olarak adledilmesi ne yazik ki sadece bu dinlere ozgudur. gecmiste anaerkil toplumlardan, kadin ve erkegin esit paye ile yonetilip yonetildigi toplumlara bakildiginda ne yazik ki bu konuda ilerledigimizi soylemek zordur.

    ve esitlikten uzaklasma, ataerkil ve sovenist tek tanrili dinlerin etkisi ne yazik ki hukuk kurallarina da yansimistir. cok uzak ve anlamsiz gelse de kadinin okula gonderilmedigi, yaptigi is ayni olmasina ragmen dusuk ucret aldigi, kimi toplumlarda yasama hakkinin olmadigi, secip secilmedigi kisaca degil esit, var bile olmadigi gunler cok uzak gecmiste kalmamistir ve hala dunyanin cesitli yerlerinde kadinlar yoktur.

    (bkz: ukte dolduruyorum)
18 entry daha
hesabın var mı? giriş yap