4 entry daha
  • sayesinde inovasyon müdürlerinin, muhtelif taşeron yazılımcıların, holding danışmanlarının para kazanıp, bir kısım üst düzey yöneticinin de pirim aldığı, fakat kurum içi girişimcilerin bir sonuç alamadığı hadise.

    özellikle güzel ve yalnız ülkemde her büyük kuruluş bu işlere giriyor, incubator yapıyor, üst düzey yöneticileri silikon vadisine gidip, havalı sunumlar yapıyorlar. fakat yaklaşık 32 büyük firmadaki tüm kurumiçi girişimcilik faliyetlerinden 4 senede hiç bir sonuç çıkmıyor.

    sebep basit, normal startuplarda bir ürün (mvp) ortaya koymak için çok çalışan, donanımlı ve işin mülkiyetine sahip bir ekip gerekiyor. o ekip bu işten ileride milyoner oluruz hevesinde olacak, öyle ki işini gücünü bırakıp vaktini bu işe vakfedecek. intrapreneurship'de ise onun yerine kurumun mevcut kaynakları ile (8-5 çalışan ve bu işlerden hiç bir kendisine birşey düşmeyeceğini bilen çalışanlar ile) bu işi kotarırız formülü var.

    sonuçta, normal bir startup'un 6 ayda varacağı yere intrapreneurship programında 2 senede varıyorsunuz. normal startup 6 ayda yaptıkları yanlışlara ancak vakıf olup hızlıca değişiklik yaparken, siz 2 senede vardığınızda herhangi bir değişiklik yapma lüksüne sahip olmuyorsunuz, projeyi sakat atı vurur gibi sonlandırıyorlar.

    gene de buraya yazıyorum, bu işlere giren hevesli gençler bir zahmet itü çekirdek'e, workinton'a filan gitsinler, tam zamanlı bu işlere vakit ayıranların nasıl çalıştıklarını, hangi maliyet ve beklentilerle bu işe girdiklerini görsünler, sonra plazalarda haftanın bir günü müdürüm bu işe vakit ayırmama izin verir mi endişesi ile scaleble ve repeatable'ı bile bilmeden vakit öldürüp öldürmemeye karar versinler.

    olması gereken nedir, iyi örnek yok mu? var. eğer kurumun ana faliyeti pazarlama ve dağıtım kanalı olmaksa ve üretim kasları kuvvetli ise bir de ekibe uzun vadede ortaklık imkanı sunabiliyorsa ancak birşey çıkabilir. hep google örneği verilir, onun üzerinden anlatayım, oturmuş bir düzen var, kaynak var, para var huzur var firmada. en önemlisi adamlara bir işle gittiğin zaman ne yaptığını anlayan bir yönetim var. john hanke'nin gittiği güzergahı incelesin arkadaşlar. bu adam zaten google'dan önce keyhole'u (googlemaps in basiti) kurmuş google'a satınca google kardrosuna geçmiş. sonra googlemaps yaygınlaşınca bu sefer farklı fikirlerle gitmiş google'a . adamlar yatırım yapmışlar niantic'i kurmuşlar. bu adam taşşaklı, bu adama para yatırıp pokemon go gibi ürün çıkmasını sağlayan google yönetimi..

    türkiye'de belki arzum bu işi biraz kavramış, koç grubu ve sabancı kendi içinde sonuç vermeyen bir yolda ilerliyor, borusan ise ürün çıkarmanın yüksek maliyetine katlanmaya razı olmuş gözüküyor. diğer holdinglerin ve şirketlerin çalışmaları ise workshop çalışmasından öteye pek gitmiyor açıkcası..
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap