16 entry daha
  • şu ana kadar yaşadığım hiçbir ilişkide mutlu olamadım. zaten ağzım yandıkça daha da çektim kendimi bu ilişki olayından. özgürlüğümün kısıtlandığını hissettiğim anda kendi kendime ayrılık konuşmaları yapmaya başlayan biriyim zaten.

    şu ana kadar ılişki yaşadığım bütün kızlar adamın boynuna ipi geçirip çaktırmadan kademe kademe sıkan tiplerdi. türk kızının genel yapısı olduğuna inanmaya başladım artık. önce ayda yılda bir dışarda arkadaşlarımla erkek erkeğe içmeye gitmem batıyor. sonra ufak ufak sosyal medya ve tuş kilidi şifrelerimi alma çalışmaları başlıyor. vermezsem aldatmakla suçlanıyorum klasik olarak. öyle bir kapasitem de yok aslında. aldatmak şöyle dursun halihazırda sevgilim dediğim kişiyi zor buluyorum zaten. karşımdaki de bu özürlülüğümün gayet farkında ama o şifreler yine de isteniyor. özgürlük alanı daraldıkça daralıyor özetle. ben bize dönmeye başlıyor.

    ilişki süresi 3-4 ayı bulduğu sıralarda da subliminal evlilik mesajları gelmeye başlıyor. benim film de evlilik lafı geçtiği sıralar kopuyor zaten. psikolojisini geçtim ekonomik olarak hazır değilim evliliğe. samanlık sevgiyle seyran olmuyor. o mobilya takımlarını, beyaz eşyaları öpücükle vermiyorlar sonuçta.

    bu sıralamada giden ve en uzunu 1 yıl sürmüş 3 ilişkin oldu. bunlardan önce 1 kere de aldatıldım. yaşım olmuş 30 artık. tüm bu tecrübeler ışığında götümün tapusunu beni ben olarak değil, şekil verebileceği bir oyun hamuru olarak gördüğü için sevecek bir kadına teslim etme fikri günden güne daha da saçma geliyor. ilişkide mutsuz olacağıma yalnız mutsuz olurum daha iyi.
15 entry daha
hesabın var mı? giriş yap