michael sikkofield

• taoizm ve budizm seven, genel olarak agnostik olan biri olduğum halde özellikle tasavvuf konusunda fikirlerimin değişmesini sağladığını itiraf edebilirim. :) bir tür "doğru lan" hissiyle yaşadım bunu. seviyorum ekran başındaki o "rahatlığını." adamın kimseye kendisini ispatlama kaygısı yok. soluk tişörtüyle, dağınık saçlarıyla, bir de sevgili kedisi putin'iyle muhtemelen pek çıkmadığı odasında, keyifle içtiği sigaralarıyla kendini gerçekleştiriyor. çoğu insan para kazanmak, zengini daha çok zenginleştirmek için birilerinin nefes kokularını çekerken...
  
  şimdi muhtemelen benim nickime bakıp felsefesini pek de sevmediğinden dolayı "fuck you matrix" diyecektir ama ben onunla tanışmak istiyorum. genel olarak ben de pek insan meraklısı olmayan biri olarak bunu cidden istiyorum. sigaramı alıp, evine gidip, 1-2 bardak çay içip doğaçlama muhabbet edip, kedisinin de başını okşayıp evime dönmek istermişim. bir ara twitter'dan falan dm'den yürüyeyim bakalım ne tepki verecek. :) heteroseksüelim bu arada dipnot olsun. :)
  
  akıcı bir üslubu var. ve her hareketi de bu akışın içine öyle güzel eriyor ki çok keyifli. eli kolu durmuyor mesela, sigarayı bırakıp, sodaya gidiyor, sonra yeni bir sigara alıp özellikle çift çakmak ile yakıyor, ciddi konuşurken bir anda kulağımızı zken bir kahkaha patlatıyor, aralara bir iki "amk" bırakıyor. ortalarda çok ciddileşse de konuşmalarının açılış ve kapanışlarını esprili yaparak izleyiciyi de rahatlamış bir şekilde uğurluyor.
  
  adam yazıyor arkadaşlar ayrıca. çoğunuz oturup çeyreğini yazamazsınız. yiğidi öldürüp hakkını verin. o uzuuun yazıları yazarken çoğunuz depresyona girip intihar edersiniz yani. ki günümüz gençliğinin ldfklgdflgdkfjgl şeklindeki leş randomculuğu ve twitter kafasındaki 1-2 cümleden ötesini ortaya koyamadığını da düşünürsek hakkını vermemiz şart.