7025 entry daha
  • gecenin koyu maviliğiydi
    griyi çalan...
    rüyaydı çam ağaçlarının kokusu
    ateş böcekleri kavga ediyor
    yeşil karbon kusuyordu
    siyah ışığa koşuyordu

    / bavullarını hazırlıyordu kuşlar
    gözlerin kapalı, uyuyordun...

    bilmiyordun...
    ışık düşüyordu saçlarına
    dalında direniyordu yaprak
    toprak susuyor
    kan istiyordu
    can kat istiyordu,

    / bavullarını hazırlıyordu kuşlar
    gözlerin kapalı, uyuyordun...

    görmüyordun...
    rüzgâr okşuyordu tenini
    kıskanıyordu yağmur
    utanıyordu gece
    sabaha varmasın diye yokluğun,
    çok korkuyordu,

    / bavullarını hazırlıyordu kuşlar
    gözlerin kapalı, uyuyordun...

    uyanmanı bekliyor
    üşüyordum;
    sen ise hep susuyordun,
    çıtı çıkmıyordu gecenin,
    biz alaca ile uyukluyor,
    karanlığı yaran güneş
    cumbaya oturuncaya kadar
    yıldızlara küsüyorduk...

    / bavullarını hazırlıyordu kuşlar
    sen; gözlerin kapalı, uyuyordun...

    son sabah bavulları hazırdı kuşların,
    geceyi geri verin diye yalvaran içimi
    birde iç içe çoğalan kabuslarımı,
    sıkış tıpış bavullarının bir köşesine
    sol kanat altlarına iliştirip havalandılar…

    / yükseldikçe bulutlara
    aydınlandı gece
    bir hece ileride, yine merhaba nefretlik kâbuslara…

    / merhaba karanlığa…

    bitmesin diye değildi ki!
    gitmesin diye bahar bilmeyen kuşlar...
    bitmesin diye içinde sen olan bu rüya.
48107 entry daha
hesabın var mı? giriş yap