elizabeth hurley

• su şıralar magnum kızı. bir zamanlar hugh grant'in ingiliz edebiyatı eğitimi almış sevgilisi olarak, greta scacchi'den bu yana anaadadan çıkan en güzel ingiliz kadını payesi ile haute couturecülerin en iç gıcıklayıcı tasarımlarını kütür kütür bedeninde taşıyan ve parmak ısırttıran bir efsane idi. güzel ve entelektüel, aylin aslım'ın da belirttiği gibi bir erkek daha ne ister. ancak bu mutlu çiftin masalsı imajı bir gün hugh grant'in zenci bir fahişe ile oral seks yaparken los angeles sokaklarında yakalanması ile epey sarsıldı. herkes bir erkeğin liz hurley'i hem de ucuz bir fahişe ile aldatmasını konuştu durdu. mazlum hurley ise estelle lauder'in parfümlerinin tanıtımını kaptı. yemyeşil kırlarda beş çayına hazırlanan ingiliz leydisi saflığında ve mağrurluğunda pozlarla. sonra sinemaya bulaştı. kötü bir oyuncu idi ama bu onu bir kaç ikinci sınıf yapımda başrolü üstlenmekten alıkoymadı. sonra ne olduysa oldu. liz zengin bir adama aşık oldu. adamdan bir çocuk doğurdu. adam onu hiç iplemedi. yavaş yavaş seçkin ve rafine kadın imajı ile reklamlara çıkmasının inandırıcılığı kalmadı. eski entelektüel kadın imajı tuz buz olmuştu. çocuktan sonra tekrar form tutup eski haline dönen hurley, kaderin garip bir cilvesi olarak kendisi için zigzaglı bir yaşam çizgisinin, talihsiz serüvenler dizisinin başladığı oral seks metaforunu yılllardır kullanan bir ürünün reklam filmlerine demirledi. reklam artık ima ile anıştırma yönteminden de saparak direkt erojen bölgelere sanal zoomlar yaparak (your fly is open) zamanında başka bir kadının yaptığ oral seks nedeniyle kadınlık onurunun incindiğini söyleyerek çok prim yapmış bir kadının üzerinden yeni bir perspektif kazanıyordu. bal tutan da tabii parmağını yalıyordu.