kenger sakızı

• dogu anadolu yolculuklarinizda bir yerlerde mola verildiginde otobusunuzun etrafini saran baldiri ciplak cocuklarin, boyunlarina telle astiklari kucuk yogurt kovalarinda sattiklari $ey. bir miktar suyun icerisine konulur ki kurumasin. yakla$ik be$ milim kalinliginda kendi etrafina sarilmi$ bir kagida benzer. diyelim ki bir kac tane satin aldiniz, hemen ayni mola yerindeki ce$meye ko$turup o sarim acilmali ve icindeki toprak temizlenmelidir. zira kenger sutu ta$a akitilirken bir miktar toprak bula$abilir; kesinlikle zararsizdir, iyice temizlendikten sonra agza atilir. yillarca tipitip cignemi$ buyuk $ehir ahalisi bunu agzina ilk attiginda "bu ne bicim sakiz" diye du$unur, cunku sertligi ayakkabi koselesinden tadi da ayni ayakkabinin bagciklarindan farksizdir. kenger sakizi sabirla cignenmesi gereken bir sakizdir. cignendikce yumu$ar, tadi gelir. bu yumu$ama suresi bazen o kadar uzun surer ki, ayni yoldan ayni otobusle geri gelirken agzinizda hala yumu$amami$ ayni kenger sakizi ayni mola yerinde ayni baldiri ciplak cocuklara melul melul bakarken kendinizi farkedebilirsiniz. ama yumu$ami$, kivamina gelmi$ bir kenger sakizinin da keyfi bamba$ka olur. afiyet olsun.