4 entry daha
  • ilk iş görüşmelerimden birinde olmuştu bu. yeni mezun psikolojisiyle nasıl bi anıma denk gelmişse bir gayrimenkul şirketine görüşmeye gitmiştim. konuştuk falan adamlarla, sonra ''ben bir genel müdürümüzle konuşayım bakalım ne yapabiliriz'' diyerek çıktı odadan yönetici dayı. zaten oradan anlamam lazımdı. 10 dk sonra ''bizim için tamamdır, ne zaman başlayabilirsiniz'' diyerek geldi geri. muhtemelen diğerine ''tam bir salak bulduk, bunu kaçırmayalım'' dedi.

    o an başımdan aşağıya kaynar sular döküldü bildiğin. hiç bilmediğim bir iş, adamlar ataşehir'de, ben avrupa'da oturuyorum, maaş desen kuş kadar. allah'ım napıcam ben şimdi diyorum ama kaçacak yerim de yok, nasılsa ''biz sizi ararız'' derler diye her dediklerine ''he he'' deyip durmuşum zaten. ne bileyim o an ''hadi başla'' diyeceklerini.

    mecbur kabul ettim, el sıkıştım adamla. bayağı bildiğin indim idari işlere gerekli evrakların listesini falan aldım, oradaki tiki plaza kızları hayırlı olsun falan diyorlar, sağolun, teşekkürler deyip gülümsüyorum, yok böyle bir salaklık. dertsiz başıma dert aldım yeminle. neyse çıktım ofisten ama nasıl koşuyorum görseniz, ilk gördüğüm taşıta attım kendimi, ne diyeceğim, nasıl caydığımı söyleyeceğimi düşünüyorum bir taraftan. eve gidene kadar aklımda binlerce farklı senaryo oluşturdum ''pazartesi günü hiç aramam, ararlarsa açmam, telefon numaramı mı değiştirsem, arayıp vazgeçtiğimi mi söylesem, ayıp olur mu, olmaz mı, lan yoksa başlasam mı cidden'' şeklinde. tüm haftasonu evde dönüp durduktan sonra doğrucu davut bir tip olduğumdan pazartesi arayıp düzgün düzgün anlattım her şeyi, allah'tan anlayışlı adamlardı da peki dediler kapandı mevzu.
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap