12 entry daha
  • yeni bir oldboy izlemek için niyetlenenleri fena halde hayal kırıklığına uğratacak ama bağımsız bir gözle değerlendirildiğinde de senaryodaki birtakım saçmalıklara rağmen chan wook park'ın enfes yönetmenliği ile bile hatırlarda kalabilecek film.

    oldboy'un en baştan yakalayan, 2 saat boyunca sürükleyip en sonunda insanın kafasını son hızla duvara çarpıp o halde bırakan senaryosu, eşsiz hikaye örgüsü bu fimde yok. özellikle ilk yarı tempo yerlerde, birçok olayın nedenini ve gelişimini göremiyor sadece sonucu görüyoruz. park, reji ustalığını konuşturarak filmi arkadan ittirmeye çalışmış ve bir nebze de olsa başarmış, özellikle zincirleme intikam planlarının uygulanması sırasında film olması gereken tempoya ulaşıyor ama genel olarak oldboy'daki kadar tatmin edici olamıyor.

    symphaty for lady vengeance'da da böyle mi olacak bilinmez ama intikam üçlemesinin ilk iki filminde gördüğümüz üzere park intikam olgusunu bulanıklaştırıp intikam alan ve intikam alınanın yerlerini sürekli değiştiriyor. her iki filmde de tek bir intikam hikayesi yerine motivleri farklı sarmal şeklinde ilerleyen birkaç intikam hikayesi birden var. böylece seyirci kimin tarafını tutacağını, aslında kimin haklı kimin haksız olduğunı sorgular buluyor kendini. özellikle bu filmde bu oldboy'dan daha da yoğun bir şekilde hissediliyor. bunun nedenlerinden biri de park'ın oldboy'da, tüm kötü özelliklerine rağmen seyircinin baş karakteri ile en üst düzeyede özdeşleşmesini sağlayacak subjektif bakışını bu filmde daha objektif, ryu karakterine daha uzaktan ve mesafeli bakan bir bakışa bırakması olabilir. böylece filmin ikinci yarısından itibaren seyircinin haklılıkları üzerinde uzlaşma sağlayamayacağı iki karakter oraya çıkıyor ve intikam hikayeleri içiçe giriyor. bu aşamadan sonra da özdeşleşme sağlanamadığı için oldboy'un etkisine de hiç bir zaman ulaşamayacak bir sona doğru sürükleniyor hikaye ve öylece bitiyor.

    oyunculukların da son dönem uzakdoğu sinemasında gördüklerimize nazaran biraz zayıf kaldığını söyleyebiliriz. yanlız göl/nehir/dere (tam emin değilim, karıştırırım hep bunları, cehalet işte) kenarındaki özürlü karakteri oynayan arkadaşın alnından öperim, o nasıl bir oyunculuktur kardeşim, o nasıl bir kasıştır, bayıldım bayıldım bayıldım*
45 entry daha
hesabın var mı? giriş yap