22 entry daha
  • bu sorunsalı yaşadığım bir anı var kafamda, aktarmak isterim sözlük ahalisine.

    bundan yaklaşık 4-5 sene evvel, antalya'dan ankara'ya geçiyorum. yanlış hatırlamıyorsam ya kamil koç, ya da metro turizm'den biletimi almışım, antalya'da beni yolcu eden bayan arkadaşımı orada bırakıp ankara'da beni bekleyen diğer bir bayan arkadaşa doğru seyahate geçmek üzere bindim otobüse. yanlış hatırlamıyorsam 11 veya 15 numaralı koltuktaydım, otobüse girdim, o da nesi? kıvırcık siyah saçlı, ince yüzlü, esmer tenli, yaklaşık 174-175cm boylarında, ela gözlü, kalem kaşlı, incecik parmakları bakımlı, geniş omuları -muhtemelen- bol bol yüzmekten geniş bir hal almış, güleryüzlü bir bayan bir yan koltukta oturmuş bana bakıyor. bir an "lan??" dedim, sonra da kendi kendime "herhalde yanlış numara sanıyorum, dur bilete bakayım" diyip bileti çıkardım, fakat bilet numarası doğruydu. hemen bayana -ki kenisi benle gayet yaşıt görünüyordu- dönerek "pardon, şu numaralı koltuk benim diye biliyordum ama, sanırım bir hata olmuş, siz şu+1 nu maralı koltuk sahibi misiniz?" diye sordum. gülümseyerek "evet, ama sorun yok merak etmeyin, yani benim için sorun yok buyrun" diye cevap verdi. işte ondan sonra geçen 5 saniyelik düşünce maratonuna, inanın en az 6 tinto brass filmi sığdırıp, 5 tane de klip çektim. ancak bu mutluluk kısa sürdü, kader bizi ayıracaktı besbelli.

    biz bu konuşmaları yaparken arkadan durumu fark eden densiz bir muavin bize doğru yaklaşmaktaydı. buraya bir ahmet kaya parçasından "yasal bilet koçanı ile bir muavin yaklaşmakta" mısrası eklemek isterdim ama olmuyor eheh.

    muavin gelip "bir sorun mu var acaba?" diye sorduğunda, cevap vermezden evvel yanımda oturması için o otobüsü satın alabileceğim güzellikteki hanım kızımızın gözüne baktım, bana baktı, ikimiz de 1-2 saniye durduk ve benden önce söze atılıp "yok, hayır sorun yok" dedi. ben de onayladım. bunun üzerine muavin bize "beraber misiniz?" diye sorduğunda "hık mık" ettik, hanım kızımızdan önce konuya atlayacakkan o yine sözü alıp "beraber değiliz ama beraber gidebiliriz" deyip konuyu kapatmak istedi. tabi ki ben bu noktada ayaklarımın yerdn kesilmesinden kelli, yıldızlara elledim. birer bebek gibi sevip okşadım onları. ay ve yıldız tozlarını şapkama doldurup yeniden otobüsün koridoruna döndüğümde muavinin sesi "fade in" oluverdi. "bu biletler farklı acentalardan alınmışlar, sanırım bir hata söz konusu, hemen düzeltelim". bizim "gerek yok" dememize fırsat vermediler ve o iki güzel insanı, iki potansiyel arkadaşı, hatta belki çok farklı noktalarda buluşması muhtemel iki genci birbirlerinden ayırıp beni 36 numaraya attılar. tek hatırladığım, ince çerçevelerinin arkasındaki ela gözlerinde bir gülümseme bulunan hanım kızımızın asılan yüzü oldu.

    neyse efendim, ben kendi yaramı fazla deşmek istemediğim gibi kimsenin de başını ağrıtma taraftarı değilim.
    otobüste bayan yanı sorunsalı şahıslara münhasırdır. firmanın laga luga etmesi hasıl olmadığı takdirde ne güzel yelkenler açılabilir açıklara doğru. ama gel de bunu anlat...

    buradan, ankara'da beni bekleyeceğini sandığım ama beni satarak ortada bırakan o lale'ye de selam iletiyorum, "ne oldu düdük karı? döndün mü eski sevgiline?"
194 entry daha
hesabın var mı? giriş yap