7255 entry daha
  • los angeles lakers bu sene, new york knicks gibi, cleveland cavaliers gibi, phoenix suns gibi, new orleans pelicans gibi (anthony davis'siz üstelik), orlando magic gibi, washington wizards gibi, memphis grizzlies gibi, atlanta hawks gibi takımlara maçlar kaybetti. kimisine 2 defa yenildi. bu saydığım takımlara karşı toplam mağlubiyet sayıları 10.

    daha lakers ayarındaki timberwolves, nets, sacramento, clippers vb. takımlara verdikleri maçları saymıyorum. şu yukarıdaki listedeki takımların neredeyse tamamı berbat takımlar ve bu takımlardan sadece doğu konferansındaki takımlara maç vermeseler zaten 6 galibiyet fazlaları oluyor ve bugün clippers'ın sadece iki maç gerisinde olurlardı.

    batı güçlü deyince neyi ispat etmiş oluyorsunuz ki? lebron james bugün batının gayet orta halli bir takımında oynuyor. bu takım hem modern basketbola tepki olarak doğmuş bir kadro planlamasıyla kurulmuş, hem ligin en kötü başkanı ve menajerine sahip, hem de şanslarına, bütün sezon sakatlıklardan kurtulamamışlar. buna rağmen yapmaları gereken tek şey şuydu: kötü doğunun en kötü takımlarına yenilmemek...

    ha keza, "batıya gelince her şey ortaya çıkmış, kral çıplakmış". kardeş, kral 34 yaşında ve ligin son 6-7 sezonunun toplamda en çok maç kaybeden takımı los angeles lakers'ta oynuyor. golden state'te iki mvp'nin dört all-star'ın arasında oynayana kadar ligin bir numaralı komedi malzemesi olan javale mcgee ile, yıllardır trollüklerinden öte bir meziyetini bilmediğimiz lance stephenson ile takım arkadaşı. adamın gittiği takım, bugün ligin en iyi sezonunu geçiren milwaukee bucks'ta harika işler yapan brook lopez'i takımda tutmak için teklif bile yapmamış çünkü müzmin müptezel michael beasley'in onun yerini dolduracağını düşünüyormuş sayın magic johnson. şimdi senin bu yaptığın karşılaştırma adil mi?

    keza bu adam 27 yaşında bir batı takımına gelse, batının tanking yapan takımlarında mı olacaktı? batıda takımların güçlü olmasının sebebi kadrolarının iyi olması değil mi arkadaşım? e o zaman bu adam da zaten güçlü bir kadroya katılmış olacaktı, haliyle yine favori olacaktı. şu an bile bireysel olarak gayet iyi durumda ve sakalık öncesinde adamın adı mvp yarışında ilk beşte geçiyordu.

    bakın bugün yirmi yıl öncenin basketbolu oynanmıyor. üç sayılık atışın giderek daha da önem kazandığı, boş alan yaratma ve zayıf noktaların üzerine giderek rakibi çökertmeye dayalı bir anlayış hakim. bunun için şutörlere ihtiyacınız var. 15 senedir öğrendiğimiz bir şey varsa lebron + 3/4 şutör demek, maç kazandıran bir formüle sahip olmak demek.

    ha elbette javale mcgee gibi bir oyuncunuz olur. ama bir topa hükmeden oyuncu ve en az iki şutörle süslersin, pivotun şutörlerine, içeri katedenlerine alanı dar etmeden işini yapar.

    yine rajon rondo gibi şut çekemeyen bir oyun kurucun olur. iki üç tane şutörü dizersin etrafına, top dağıtır, rakibi elementlerine ayırır.

    bunlar kötü oyuncu değil ki normalde. ama aynı oyunun oyuncuları değiller, uyumlu değiller. ortada modern basketbolun neredeyse tüm gerçekleri gözardı edilmiş bir kadro var. haliyle bir gün iyiler üç gün kötüler. bu ligin başından beri böyle. ligde üç sayılık atışların değeri ortada, houston rockets gibi, golden state warriors gibi takımların oyuncuları boş turnikeye gitmek varken üçlük riske etmeyi tercih ediyor. buna karşın lakers ligin en kötü üçlük atan ikinci takımı. kılpayı farkla bu alanda liderliği ligin en kötüsü phoenix suns'a kaptırdılar. bence sezon bitene kadar kendilerine ait olan tahtı geri alırlar.

    tüm bu saçmalıklara rağmen lakers yine de playoff yapabilirdi bu sene. lebron james denen yaratığın sakatlanmaması yeterliydi. adam 15+ maç kaçırdı, üstüne formunu yakalayana kadar da zaten iş işten geçti. ha şu da var, playoff yapsalar ne olacaktı?

    tut ki 6. oldular, geldi houston rockets. 4-1 ile en fazla 4-2 ile yenilip tatile çıkacaklardı. ama ne konuşulacaktı yine? "batıda olunca lebron finale çıkarmıyormuş"...

    demek istediğim, tabii ki herkes için geçerli değil ama, amarigalı abilerin "narrative" dedikleri şey zaten belli. yazılacak hikaye, anlatılacak öykü ortada yani. sadece lebron'un etrafında ne olursa, hikayeye en uygun hale getirilip pazarlanıyor.

    neymiş efendim lakers lebron'u takaslamayı düşünmüş.

    bunu iddia eden kişi, şunun cevabını bir versin: lakers en son ne zaman all-star ya da all-star ayarında bir free agent'ı kadrosuna katılmaya razı etti? en son ne zaman bir takımın en iyi oyuncusunu kadrosuna takas yapmadan katabildi?

    yahu biraz akıl fikir. lebron james bugün nba'in oyuncular arasında en büyük markası. ligdeki hiç bir şey, hiç bir şey bu adamın ufak bir hareketi, demeci kadar haber değeri taşımıyor. sen nereye takaslıyorsun bu adamı? sen bu adamı daha ilk sezonunda takaslayıp anthony davis gibi, kawhi leonard gibi, hele ki kevin durant gibi serbest oyuncuların yazın takımına katılmaya ikna edebileceğini mi sanıyorsun? o adamlar demeyecekler mi "ulan olur da işler kötü giderse bunlar beni iki draft hakkına phoenix suns'a postalamasınlar? bunlara nasıl güveneceğim?". kusura bakmayın da, lebron 20 senedir ligde hiç bir oyuncunun görmediği bir baskıyla mücadele ediyor. sen benzeri bir baskının yarısını durant gibi bir oyuncuya kuramazsın. işi olmaz çünkü.

    gerçi hak vermek lazım, böyle mantıklı düşününce aslında "lebron james'i takaslayalım" demenin ne derece saçma olduğunu iyice anlıyorsun ve bunun tam da lakers yönetiminden beklenecek bir hareket olduğunu düşünüyor insan. bu açıdan bakınca evet, böyle bir konuşma geçmiş olabilir.

    saçmalıklar bununla da bitmiyor.

    neymiş efendim, paul george lebron james ile oynamak istemediğinden los angeles lakers'a gelmemiş.

    gerçekte olan, paul george'un kendi ağzından belirttiği üzere, adam pacers'tan ayrıldığında lakers'a gitmek istiyor ama lakers takas için gerekli girişimleri yapmıyor. yani pacers'ı ikna edecek bir paket önermiyor. bunun üzerine pacers oklahoma'nın gayet güzel teklifini kabul ediyor. paul george bu olaydan hiç hoşlanmıyor, oklahoma'da da keyfi yerinde olunca bir sonraki yaz serbest kaldığında magic johnson'ın görüşme talebini dahi ciddiye almıyor. adam lakers'la masaya bile oturmuyor.

    bir de utanmaz arlanmazlar için küçük bir dipnot ekleyeyim: lebron james, paul george'un mentoru, yani bir nevi akıl hocası, rehberidir.

    keza kawhi leonard, kevin durant ve lebron james, her yaz bir araya gelip antrenman yapıyorlar, yani bu adamlar arkadaş. durant bir açıklama yaptı, "lebron'un çevresindeki medya zehirli" dedi, bunu alıp neredeyse "lebron zehirli" demiş hale getirdiler. halbuki adam son derece haklı bir şey söylüyor. ulan adam nefes alsa haber yapıyorlar "nefes alırken oksijeni fazla çekti" diye. yahu kyrie irving gibi keçi inatlı, tuhaf beyinli bir adam bile "ulan lebron haklıymış, adam biliyormuş, ben mankafaymışım" diyerek açık açık özür diledi, hiç bir mecburiyeti de yokken.

    anthony davis gibi adam "ben lakers'a gitmek istiyorum" diyor. james basket atınca sevinmemek için zor tutuyor adam kendini. herifin idolü ulan lebron james. açık açık da her şey ortadayken, daha neyin masalını yazıyorsunuz ki?

    yani elbette ki lebron james ile oynamak kolay bir şey değil. bu derece ilgi çeken bir adamın etrafında olmak demek her hareketin incelenmesi, ayıklanması, haber olması demek. ama bunu sanki lebron'un suçuymuş gibi göstermek ya da "bu oyuncular lebron'dan hazetmedikleri için aynı takımda olmak istemiyorlar" şeklinde sunmak kemal kılıçdaroğlu'nun tabiriyle kabul edilemez. sen takım olarak ortaya düzgün bir proje koyarsın, durant mi, kyrie mi, kawhi mi, kimse artık, planlarını güzelce paylaşır, başka takımlar yerine neden lakers'ı tercih etmesinin kariyeri için daha iyi olacağını en güzel şekilde anlatırsın, lebron da kişisel ilişkilerini kullanır, o oyuncu da zaten lakers'a gelir. ama sen elindeki tek süperstarını hor görür ya da adamı başarılı olması mucize bir düzenin içine atarsan, lakers lebron'dan çok daha fazlasını kaybeder. boşta bu kadar yıldız varken bir tanesi bile tercih etmez. kusura bakmayın da, artık kimsenin umrunda değil lakers'ın o eski başarıları. yeni bir düzen var. golden state warriors var, bu adamlar bu ligin yeni kralları. para basıyorlar ve uzun yıllar ligin en iyi takımlarından olmaya devam edecekler. alttan bir sürü canavar gibi takım geliyor, kings, suns, dallas, hawks, nets, hepsinin çekirdeği lakers'tan daha iyi. üstelik artık lakers eskisi kadar ilgi de çekmiyor. lakers taraftarı kevin love, paul george gibi adamlar bile lakers'a gitmedi. hal böyleyken, boş laf yerine biraz düşünerek konuşmak lazım.

    lakers'ın, celtics'in ligi değil artık nba.
4707 entry daha
hesabın var mı? giriş yap