9 entry daha
  • antik mısır'ın eski başkenti thebes harebeleri üzerine kurulmuş, nil nehri boyunca uzanan, nehrin iki yakasında da yerleşim birimleri ve tarihi eserler bulunduran şehir.
    şehir "doğu yakası" ve "batı yakası" olmak üzere iki kesimden oluşuyor. doğu kısmında luksor ve karnak tapınakları var, internette bu tapınakların dünyanın en büyük açık hava müzesi olduğunu iddia eden yazılar mevcut, internetin yalancısıyım ben de, çok iddialı konuşmayayım. ama şu konuda iddialı olabilirim ki, çok güzel, çok incelikli, çok ihtişamlı tapınaklar. piramitlerden çok daha etkileyiciler bence.
    eski mısır dininde, doğu yönü, bugünkü dünya hayatını ve yaşamı simgelediği için tapınaklar, tören alanları nehrin doğu yakasında inşa edilmiş. batı yönü ise ölümü ve ölümden sonraki hayatı temsil ediyor ve firavunların kendileri için yaptırdıkları mezarlar, krallar/kraliçeler vadisi, hatşepsus tapınağı vs.. hep şehrin batı yakasında.
    ben şehrin doğu yakasında konakladım ve ilk gün karnak ve luksor tapınaklarını gezdim.şehre zaten öğleden sonra vardığım için, merkezden üç km kadar uzaktaki karnak tapınağından gezime başladım. hem akşam üzeri kalabalık biraz azalmıştı hem de sıcaklık azalmıştı. luksor tapınağı ise şehir merkezinde ve akşam çok güzel ışıklandırılıyor , gece ona kadar ziyarete açık . gece gezmek çok daha güzel oldu, gündüzleyinki halinden çok daha büyüleyici görünüyordu.
    gecesi çok hareketli, malum, araplar gece yaşamayı seviyorlar. ama benim içki ve barlarla aram olmadığından daha spesifik bilgi veremeyeceğim.
    ikinci gün ise batı yakasındaki krallar vadisi, memnun heykelleri, hatşepsus tapınağı ve taş işleme köyünü gezdim. krallar vadisindeki mezarlar çok etkileyiciydi ve anladım ki eski mısır medeniyetine dair ne gördüysek/biliyorsak, bunlar krallar vadisindeki mezarlardan alınmış, resimler, hiyeroglifler vs..şimdi yine kendimi tutamayıp piramitlerle kıyas yapacağım ama kıyas kabul etmez şekilde krallar vadisi derim. bir de mısır çok değişik bir ülke, ne kadar güzel şey varsa hep yerin ya da denizin altında. kupkuru renksiz bir çölün kıyısında denize giriyorsunuz ve sanki çiçek bahçesi gibi renkli bir dünya sizi bekliyor. aynı şey krallar vadisinde de geçerli. kıraç renksiz tepelerin içinde bambaşka bir güzellik saklı.
    hurgada kentinden rahat bir otobüs yolculuğu ile beş saatlik bir sürede kente ulaşmak mümkün. kahire'den de otobüs ve uçak seferleri var. hurgada'dan düzenlenen günü birlik turlarla da gezebilirsiniz ama çok yorucu olur ve kent gece de görülmeyi hak edecek güzellikte.
    ben çok beğendim ve zevk aldım ama şunu da söylemeden geçemeyeceğim, tüm mısır ülkesinde olduğu gibi burada da yapışkan, ısrarlı ve dahi kazıkçı esnaf adım adım peşinizde olacak. "umursamayın" demekten başka çare de yok. bu arada taksi ve faytonlarla ulaşımda, felluka ile yapmayı düşündüğünüz gezilerde pazarlık şart.
    gidecek arkadaşlara, doğu yakasında ve nehir boyunda bir otel tercih etmelerini öneririm naçizane. ben nefertiti otelde konakladım ve çok memnun kaldım. fiyatı uygun, temiz, terasında bulunan kafenin manzarası çok güzel. tek sorun gece biraz gürültülü olması ama merkezdeki otellerde bu sorun genelde oluyor.
    özetle tereddüt etmeden gidin, mümkünse gece konaklayın, bütçe müsaitse otelden rehber ayarlayın, gün batımını ve sabah krallar vadisinden kalkan balon manzarasını kaçırmayın.
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap