1 entry daha
  • konusu çok ilgimi çekmemesine rağmen altın ayı ödülüne istinaden bilet almıştım bu filme. çok beğendim. imkanı olan herkes izlemeli.

    --- spoiler ---

    vatanı israil'den nefret eden ve paris'e kaçan yoav'ın hikayesini izliyoruz filmde. öyle ki ailesiyle bile ibranice konuşmak istemiyor yoav. film ilerledikçe bunun temelinde yatan şeylerden birinin israil'in aşırı militarist bir ülke olması olduğunu görüyoruz. yahudilerin yaşadığı olumsuzluklara dair o kadar çok film var ki burada yapılan öz eleştiri benim çok hoşuma gitti. ayrıca filmde ortadoğu maskülenliğine de bir eleştiri mevcut. bunu isimlerini hatırlayamadığım iki yahudi karakterin birbirleriyle boğuşmaya başladığı sahnede ve özgürlük destekçisi yoav'ın patlamaya hazır bir bomba gibi olduğunu hissederek görebiliyoruz.

    öte yandan filmin esas konusu ise göçmenlere yapılan iki yüzlülük. yoav paris'te karikatürize bir şekilde fransızlaşmaya çalışırken israil kökeni onun bir türlü peşini bırakmıyor. öyle ki para kazanabilmek için modellik yaparken ibranice dirty talking yapması ya da filistinli bir kıza ateş ederken poz vermesi isteniyor.

    filmin sonlarında didaktik bir şekilde fransızların fikir özgürlüğüne verdiği destek ona aşılanırken bunun ne kadar yapay olduğunu gören yoav o zamana dek yaşadıklarına isyan ediyor. bana kalırsa kendisinin tepkisi de burjuva ikilinin reaksiyonu da çok vurucu sahnelerdi.
    --- spoiler ---

    tüm bunlar haricinde filmde farklı çekim tekniklerinin kullanımı, sürreel denebilecek hikayeler, ani ve sürpriz tepkiler hoşuma gitti. yönetmen lapid gerçekçi ve yer yer şoke edici bir filmi gerçek üstü bir havaya büründürmüş ve büyük bir takdiri hak ediyor.
29 entry daha
hesabın var mı? giriş yap